İstanbul Adliyesi Hakimi Buse Naz ÇİÇEK
Köşe Yazarı
İstanbul Adliyesi Hakimi Buse Naz ÇİÇEK
 

KARAYOLU ULUSLARARASI EŞYA TAŞIMACILIĞI ANLAŞMASINA İLİŞKİN SÖZLEŞME (CMR) (2. Bölüm)

UYGUN İLLİYET BAĞI             Taşıyıcının taşıma edimi ile yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimde gecikme gibi sonuçların arasında illiyet bağının kurulamaması, taşıyıcıyı sorumluluktan kurtarır[36]. Yükte meydana gelen menfi durumun taşıma sırasında, taşıyıcının eylemi neticesinde gerçekleşmediğinin ispatlanması gerekir[37]. İspat yükü, taşıyıcıdadır. TAŞITIN ELVERİŞSİZLİĞİ Taşıyıcı, eşyayı uygun taşıtla taşımak yükümlülüğü altındadır. Taşıt hem yüke hem de sefere uygun olmalıdır. Şayet, taşıtın yüke elverişsiz olması neticesinde yükte meydana gelen zararın tazminine konu sorumluluktan, taşıyıcı kurtulamaz[38]. Bakımları eksik ve uzun mesafeye uygun olmayan taşıtı kullanan taşıyıcının, sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Taşıyıcı, taşıtın elverişsizliği üzerinde kontrol ve denetim yetkisine sahiptir. Bu konudaki yetki, taşıyıcı aleyhine bir yükümlülüktür.             Taşıyıcı, taşıttaki elverişsizliğin kaçınılmaz olduğu ispatlasa dahi, sorumluluktan kurtulamaz. Taşıyıcının, sorumluluktan kurtulmasının yegâne yolu, uygun illiyet bağının kesilmesidir. Taşıyıcı, taşıttaki elverişsizlik ile yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikme sonuçları arasında bir sebep sonuç ilişkisi kurulamadığını ispatlar ise sorumluluktan kurtulur. ÖZEL RİSKLER TTK madde 878 ile paralel hükümler içeren CMR madde 17/4’de, taşıyıcıyı sorumluluktan kurtaran özel riskler düzenlenmiştir.  CMR madde 17/4 için; CMR madde 18/2-5’de yer alan hükümlerin tespiti önemlidir. Zira, CMR madde 17/4; “Madde 18 paragraf 2 ila 5'e uygun olmak üzere…” şeklinde başlamaktadır.             CMR madde 18, ispat yüküne ilişkin düzenlemeler içerir. İlk fıkrasında, yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikmenin CMR madde 17/2’de yer alan sebeplerden hasıl olduğuna yönelik ispat yükünün, taşıyıcıya ait olduğu belirtilir. Devamında ise, taşıyıcı tarafından yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikmenin, CMR madde 17/4’de yer alan özel risklerden kaynaklandığı belirtiliyor ise, zararın bu sebeplerden oluştuğunun varsayılacağı belirtilerek, varsayım kavramı vurgulanmıştır. Varsayımın aksinin ispat yükü ise talep sahibine yüklenmiştir. Talep sahibi, taşıyıcının özel riskin varlığı yönündeki iddiasının aksini savunarak, yük nezdinde özel risklerin oluşmadığını ispatlamakla yükümlüdür.             CMR madde 18’in incelenmesine konu özelinde devam edirse, CMR madde 17/4’teki atfa konu beşinci fıkra incelenmelidir. CMR madde 18/5’te, “kanıtlamak” fiili yönünden anlamda düşme mevcuttur. Amaçsal yorum sonucu madde metninde yer alan “kanıtladıkça” eylemi, “kanıtlamadıkça” şeklinde okunmalıdır. Bu şekilde devam edildiğinde; taşıyıcının CMR madde 17/4’de yer alan özel risklerin varsayılması ile sorumluluktan kurtulması için ancak gerekli önlemleri aldığını ve verilen talimatlara uyduğunu kanıtlaması gerekir. İspat yükü, taşıyıcıdadır.             Özel risklerin meydana gelmesinde, taşıyıcının kontrol ve hakimiyet alanı bulunmamaktadır. CMR madde 17/4’teki düzenleme ile taşıyıcının gerekli dikkat ve özeni gösterdiği halde dahi zararın doğduğu, karine olarak kabul edilir[39]. Zira, taşıyıcının özel risklerin oluşmasında etkisi bulunmamaktadır. CMR madde 17/2’deki kaçınılmazlık esası bu hükümde de mevcuttur. Lakin CMR madde 17/4’te taşıyıcı lehine, kaçınılmazlık esasına ilave gerçekleştirilerek, uygun illiyet bağı eklenmiştir. Taşıyıcı, yükte meydana gelen zayi, hasar ve teslimde gecikme halleri ile CMR madde 17/4’te yer alan özel risklerin arasında uygun bir illiyet bağı bulunmadığını belirterek sorumluluktan kurtulabilir. Uygun illiyet bağının bulunmadığı yönündeki ispat yükü, talep sahibindedir[40]. Talep sahibi, yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikmenin özel risklerden değil, taşıyıcının gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sonucu oluştuğunu ispatlamalıdır. Benzer şekilde, yükte meydana gelen menfi halin oluşumunda, özel risklerin yanında taşıyıcının da ihlali bulunduğunu ispatlayan talep sahibi, taşıyıcının müterafik sorumluluğuna dayanabilecektir. Örtülmemiş Açık Taşıtta Taşınma             Yükün taşındığı bölümün dört tarafının da kapalı olması, üstü kapalı taşıt tanımı için kullanılır[41]. Örtülmemiş açık taşıt ise, yükün bulunduğu bölümün üst veya yan kısımlarının dış etkenlere karşı korumasız olduğu araçtır[42]. Bu tanıma, taşıtta yalnızca yükün bulunduğu kısmın bir tarafı olan üstünün veya sadece üç tarafından birini ifade eden etrafının örtülü olması hali de dahildir. Netice itibariyle, örtülmemiş açık taşıt tanımı için; yükün bulunduğu bölümdeki yüzeylerin yalnızca bir tarafının dahi açık olması hususu yeterlidir[43].             Taşıyıcı, yükü üstü kapalı taşıt ile taşımak borcu altındadır. Ne var ki, gönderenin talimatı ile yük, örtülmemiş açık taşıtta taşınabilir. Gönderenin bu yöndeki talimatı, sevk mektubuna şerh düşülür. Gönderenin bu konudaki örtülü rızası, yeterli değildir.             Gönderenin, yükün örtülmemiş açık taşıtta taşınmasına yönelik iradesi sonucunda, yükün hava şartları gibi dış etkenlere karşı savunmasız kalmasına rıza gösterdiği anlaşılır. Gönderen; yağmur, dolu, kar, doğrudan aşırı güneş ışığı, toz, kum gibi riskleri üstlenir. Taşıyıcı, yükün örtülmemiş açık taşıtta taşınması sonucunda ortaya çıkan; zayi, hasar veya teslimdeki gecikmeden dolayı sorumlu değildir. Taşıyıcının gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sebebiyle örtülmemiş açık taşıtta bulunan yükün çalınması halinde, taşıyıcı sorumluluktan kurtulmak için bu özel riski kullanamaz. Hırsızlık suçuna elverişli bir şekilde yükü taşıdığı için, sorumluluğu sabittir. Taşıyıcının sorumluluğunu devam ettiği bir başka hal ise, örtülmemiş açık taşıtta taşınan yükün gerektiği gibi taşıta sabitlenmemesi sonucu, taşıma sırasında yükün zarar görmesi hali örnek verilebilir. Bu durumda da, yükte meydana gelen zarar; örtülmemiş açık taşıtta taşınması sebebiyle değil, yükün taşıta uygun sabitlenmemesi sebebiyle oluşmuştur. Taşıyıcının, sorumluluğu sabittir. Yetersiz Ambalajlama Yükü gerektiği gibi ambalajlama CMR madde 10 gereği, gönderene aittir. Ambalajlamadaki gaye, yükün yüklenme, taşınma ve boşaltma aşamalarında dış etkenlerden korunmasıdır.             CMR madde 10 gereği, ambalajlamadaki eksikliğin veya hatanın açık ve anlaşılabilir olduğu hallerde, taşıyıcı CMR 17/4 kapsamında sorumluluktan kurtulamaz. İlgili bölümlerde de yer verdiğimiz üzere, taşıyıcının sorumluluktan kurtulamamasının sebebi basiretli tacir unvanı ve TMK madde 2’den kaynaklanmaktadır. Yükün ambalajlanmasının, sefer ve taşınmaya uygun olmadığını bilebilecek durumdaki taşıyıcının, anlatıma konu özel riski göstererek sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Bu durumda taşıyıcı, müterafik kusurlu sayılacaktır.             Taşımada, konteynerin gönderen tarafından tahsis edildiği hallerde; konteynerin yükü dış etkenlerden korumayacak şekilde olması hali de, ambalajlamadaki eksiklik ile açıklanır. Taşıyıcı, konteynerdeki eksiklikten dolayı sorumlu tutulmaz[44].             Teamül gereği, ambalajlanmadan taşınan yüklerde; taşıyıcının bu özel riske dayanarak, sorumluluktan kurtulması mümkün değildir[45]. Ayrıca, yükün ambalajlamasının gönderen tarafından gerçekleştirildiği hallerde taşıyıcıya sorumluluktan kurtulma imkânı tanınırken[46], taraflar arasında ambalajlamanın taşıyıcı tarafından gerçekleştirileceği kararlaştırılmış ise, taşıyıcının özel riski sebep göstererek sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Yükün Gönderen veya Alıcı Tarafından Elden Geçirilmesi             Yükün gönderen veya alıcı tarafından elden geçirilmesinde; gönderen veya alıcı unvanlarına sahip kişiler CMR madde 3 ile birlikte tespit edilmelidir. Buna göre; gönderen veya alıcı dışında, bu kişilerin yanında çalışanlar ile taşıma işinde hizmetlerinden yararlanılan kimseler de dahildir.             Bölüm başlığında bulunan “elden geçirmek” fiili; yükün taşınması, yüklenmesi, istiflenmesi ve boşaltılması edimlerini kapsamaktadır. TTK madde 1178/1 gereği, taşıyıcı; yükün taşıta yüklenmesi, istiflenmesi, elden geçirilmesi, korunması, gözetimi, boşaltılmasından sorumludur[47]. Bu halde, taşıyıcının kendi eyleminden kaynaklanan zarar tazmininden kurtulması mümkün değildir. Ne var ki, bu kuralın istisnaları mevcuttur.             Taraflarca kararlaştıran INCOTERMS kaydına göre, yükün taşıta yüklenmesi, istiflenmesi, elden geçirilmesi, korunması, gözetimi, boşaltılması edimleri gönderene yüklenebilir. Şöyle ki; FI(Yükleme masrafsız), FO(Boşaltma masrafsız), FIO(Yükleme ve boşaltma masrafsız), FIOS(Yükleme, boşaltma, istifleme masrafsız) şeklindeki kayıtlar ile yükün taşıta yüklenmesi, istiflenmesi, elden geçirilmesi, korunması, gözetimi, boşaltılması edimleri gönderen veya gönderenin çalışanlarına yüklenebilir. Bu gibi durumlarda, taşıyıcının özel risk varlığını iddia ederek sorumluluktan kurtulması mümkündür.             Dikkat edilmesi gereken husus; INCOTERMS kaydının satış sözleşmesinde yer aldığı, buna karşılık taşıma sözleşmesinde yükün elden geçirilmesi sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme bulunmadığı halidir. Satış sözleşmesindeki INCOTERMS kaydı, taşıma sözleşmesi için geçerli değildir. Zira, satış sözleşmesi ile taşıma sözleşmesinin tarafları farklı olabilir. Bu durumda; sorumluluktan kurtulmak isteyen taşıyıcı tarafından yükün gönderen veya gönderenin adamları tarafından elden geçirildiğini ispatlaması şarttır. Satış sözleşmesindeki INCOTERMS kaydı, ancak kanaat oluşturma işlevine sahiptir, ispat mahiyetinde kabul edilmez.             Anlatımda yer alan, yükün elden geçirilmesine konu edimler arasında, yükün sefere uygun halde bulundurma halinin mevcut olmadığı açıktır. Zira, yükü sefere uygun halde bulundurma, taşıyıcıya ait bir yükümlülüktür. Taşıyıcı, yükün yüklenmesi, istiflenmesi, elden geçirilmesi veya boşaltılması aşamalarına nezaret etmelidir[48]. Taşıtın dengesini bozacak veya sefere uygun olmayacak şekilde elden geçirilen yükün yüklenmesi aşamasında göndereni muhtemel kayba karşı uyarmayan taşıyıcı müterafik sorumlu kabul edilir[49]. Taşıyıcının, nezaret yükümlülüğü basiretli tacir unvanı ve TMK madde 2’den kaynaklanır. Yükün Hassas Özelliği             Taşıyıcının, yükün hassas özelliğine müdahalede bulunması veya kontrol etmesi beklenemez. TTK madde 878/1-d ile paralel düzenlemeye konu bu özel riskte; yükün paslanması, sızması, bozulması, kuruması veya olağan fireye maruz kalması, taşıyıcı nezdinde sorumluluk kaydına sebep olmaz. Bu hükümde yer alan durumlar örnek teşkil etmekle, tahdidi şekilde yer almamaktadır[50].             Et, süt, su ürünleri, taze meyve/sebze gibi ürünlerde, yükün hassas özelliğine konu riskler söz konusudur.             Yüke has gizli ayıp ile yükün hassas özelliği kavramları karıştırılmaya müsaittir. Yükün hassas özelliği bir ayıp olarak nitelendirilemez. Zira, yükün hassas özelliğinde, benzer ve aynı nitelikteki tüm ürünlerde aynı hassasiyetin olduğu kabul edilir. Yüke has gizli ayıpta ise bu yönde bir genelleme yapılması mümkün değildir. Yüke haz gizli ayıpta, yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmadan önceki süreçte de mevcut olan bir ayıp söz konusu olup, bu ayıbın aynı türdeki her yükte olması beklenmemekle birlikte, yükün doğal özelliğinden meydana gelmez[51].             Örneğin, olağan fire; yükün, taşındığı mevsimden, güzergaha kadar birçok dış etkenden etkilenmesi ile ortaya çıkar. Taşıyıcının etki etmesi mümkün değildir. Olağan firenin tespitinde, kanun uygulayıcı ilgili meslek kuruluşlarının görüşü dahilinde kanaat belirtir. Kolilerin Yetersiz Etiketlenmesi             Günümüz lojistik gelişmeleri kapsamında, yük transferi için en sık kullanılan yöntemler arasında kara yolu taşıyıcılığı yer almaktadır. Gerek güvenlik gerekse de maliyet açısından değerlendirildiğinde kara yolu taşıyıcılığı ilk sıralara çıkmaktadır. Transfer için kullanılan taşıtın, yalnızca bir gönderen veya bir teslimat noktasına hareket etmesi beklenmemelidir. Yük taşımaya konu taşıtta, birçok farklı adrese teslim edilecek ve farklı gönderenler tarafından yüklenen eşyalar bulunabilir. Bu durumda, gönderen tarafından taşıyıcının aracına yüklenen yükün ayırt edici vasfına sahip olacak şekilde işaretlenmesi ve benzerlerinden ayrılması gerekir. Doğru ve yeterli bir etiketleme gerçekleştirme yükümlülüğü, gönderenin üzerindedir. Gönderenin kolilerin yetersiz etiketlenmesi içerisinde, kolilerin hiç etiketlenmemesi veya rakam ve yazının anlaşılmaması durumları da bulunur. Etiketleme, taşıyıcı nezdinde yükün ayırt edilebilmesi ve somutlaştırılmasını sağlar.             CMR madde 17/4’te yer alan bu özel risk, aslına bakılırsa taşıyıcının sorumluluktan kurtulması için genel durumların arz edildiği CMR madde 17/2’de yer alan gönderenin hukuka aykırı veya ihmali hareketlerine ilişkin düzenlemenin adeta bir tekrarı niteliğindedir. Aralarındaki fark, özel risk kapsamında düzenlenen kolilerin yetersiz etiketlenmesi hali, taşıyıcının sorumluluktan kurtulması için kaçınılmazlık olgusu yanında, taşıyıcı lehine uygun illiyet bağı karinesi sunmaktadır.             Yüke konu kolilerin yetersiz veya hatalı etiketlenmesi neticesinde, yükün tesliminde problem yaşanması, belirtilen adrese teslim edilememesi, yükün karışması gibi birçok menfi sonuçtan taşıyıcı sorumlu tutulamaz Canlı Hayvan Nakli             Canlı hayvan, beşerî bir varlık olup, duyu ve hareket kabiliyetine sahiptir[52]. Canlı hayvan nakli sırasında oluşan zayi, hasar veya teslimdeki gecikmeden kaynaklanan zarara ilişkin sorumluluktan, taşıyıcı kurtulabilir. Özel risk, canlı hayvanın doğasından kaynaklanmaktadır. Canlı hayvanın hassas özelliği sonucu, taşıma sırasında hastalanabilir, salgın hastalık bulaşabilir, birbirlerine zarar verebilir, sefer şartlarına uyum sağlayamayabilir, hava şartlarından olumsuz etkilenebilir, kaçabilir veya aç susuz kalabilirler[53]. Bu gibi durumlarda, taşıyıcının sorumluluğuna gidilmesi mümkün değildir. Zira, taşıyıcının kontrol ve etki edebileceği bir husus söz konusu değildir.             Söz konusu özel riske ilişkin düzenleme ilk bakışta; yükün hassas özelliği şeklinde düzenlemenin bir tekrarı izlenimi bıraksa da, aralarında önemli bir fark vardır. CMR madde 17/4’te yer alan özel risklerin, CMR madde 18/2-5 düzenlemelerinden ayrı düşünülmemesi gerekir. CMR madde 18/5’teki düzenlemeye göre, taşıyıcı canlı hayvan naklinde sorumsuzluk karinesi ile korunmamaktadır. Taşıyıcı; canlı hayvan nakli sırasında oluşan zayi, hasar veya teslimdeki gecikmeden kaynaklanan zararın meydana gelmesini engellemek için üzerine düşen özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirip gerekli tedbirleri aldığını ispatlamalıdır. Taşıyıcının, sorumluluktan kurtulması ancak bu ispat ile mümkündür[54]. SONUÇ Taşıyıcının, taşımaya konu yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikmeden sorumluluğu kuraldır. Taşıyıcının, sorumluluktan kurtulduğu haller ise istisnai niteliktedir. Kanaatimizce, istisnalar dar yorumlanır ilkesi ile konunun ele alınması isabetli olacaktır. Her ne kadar, CMR madde 17 ile taşıyıcı nezdinde sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiş ise de, taşıyıcının bu kurtuluş sebeplerine dayanması için gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü gösterdiğini ispat etmelidir. Çalışmanın bütününde vurgulandığı üzere, taşıyıcının dikkat ve özen yükümlülüğü kaynağını, basiretli tacir unvanından almaktadır. Uluslararası lojistik imkanlarının geliştiği ve taşımaya konu eşyaların değerinin gün ve gün arttığı ticari düzende, taşıyıcının yükte meydana gelen menfi hallerden sorumlu tutulmaması için istisnai düzenlemeler gerçekleştirilmesinin hakkaniyete uygun olduğunu düşünmekteyiz. Şayet; gönderenin veya gönderilen ülkesinin CMR’ye taraf olmadığı, taşıyıcının yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikmeden sorumluluğunun esas kabul edildiği durumlarda, taşıyıcının sigorta ile muhtemel risklere karşı kendisini koruması gerekmektedir. Pek tabi, taşımanın CMR’ye dahil olduğu hallerde de, taşıyıcı taşımanın rizikosunu, gerçekleştireceği bir sigorta sözleşmesi ile güvence altına alabilir.   [37]Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E.: 2021/3634, K.: 2022/8204, T.: 22/11/2022. [39] Hakan Karan, Karayolunda Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesi Hakkında Konvansiyon CMR Şerhi, Ankara 2011, s. 337. [41]Karan, s.337; Karan/Kara/Varan, s. 409. [43]Aydın, CMR, s.72; Adıgüzel, s. 184; Yüce, s. 365. [45]Örneğin, araç taşınmasında, araçların ambalajlanmadan taşınması genel kabuldür. [47]Yükün ambalajlanması ve işaretlenmesi için ayrı düzenlemeler bulunduğundan, bu kapsamda yer almaz. [49]Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E.: 2022/467, K.: 2023/539, T.: 25.01.2023, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E.: 2018/2361, K.: 2019/8135, T.: 12/12/2019. [51]Karan, s. 344; Adıgüzel, s. 174; Yüce, s. 379. [53]Karan/Kara/Varan, s. 418; Yüce, s. 380. KAYNAKÇA Akıncı, Sami; Deniz Hukuku Navlun Mukaveleleri, İstanbul 1968. Aksoy, Sami; Taşıma Hukukunda Fiili Taşıyıcı, İstanbul 2015. Aydın, Alihan; CMR’ye Göre Taşıyıcının Zayi, Hasar ve Gecikmeden Doğan Sorumluluğu (CMR), İkinci Basım, İstanbul 2006. Baysal, Başak; Zarar Görenin Kusuru (Müterafik Kusur), İstanbul 2012. Eren, Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 18. Baskı, Ankara 2015 Gençtürk, Muharrem; Uluslararası Konvansiyonlara Göre Taşıyıcının Eşya Taşımalarında Gecikmeden Doğan Sorumluluğu, İstanbul 2005. Karan, Hakan/ Kara, Özgenur/Varan, İzel; Karayolunda Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesi Hakkında Konvansiyon CMR Şerhi, 2. Baskı, Ankara, 2020. Kapancı, Berk Satış Hukukunda Ayıptan Doğan Sorumluluk ve Sözleşmesel Garanti Taahhütleri, İstanbul 2012. Kırman, Ahmet Hava Yolu ile Yapılan Uluslararası Yolcu Taşımalarında Taşıyıcının Sorumluluğu, Ankara 1990. Yavuz, Cevdet “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’na Göre ‘Kusursuz Sorumluluk’ Halleri ve İlkeleri”, Maramara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Cilt: 14, Sayı: 4, 2008, 29-61. Yüce, Aydın Alper “Karayolu Taşımalarında Taşıyıcının Zayi, Hasar ve Gecikmeden Doğan Sorumluluktan Kurtulmasında Özel Sebepler”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 1, 2019, 360-387 <a data-cke-saved-href="#_ftnref19" href="#_ftnref19" data-cke-saved-name="_ftn19" name="_ftn19" style="color: rgb(7, 130, 193); background: url(" https:="" cdn.webaksiyon.com="" rona="" plugins="" ckeditor="" link="" images="" anchor.png?t="DBAA&quot;)" left="" center="" 16px="" no-repeat;="" border:="" 1px="" dotted="" rgb(0,="" 0,="" 255);="" padding-left:="" 18px;="" cursor:="" auto;"="" title="">
Ekleme Tarihi: 11 Eylül 2025 -Perşembe

KARAYOLU ULUSLARARASI EŞYA TAŞIMACILIĞI ANLAŞMASINA İLİŞKİN SÖZLEŞME (CMR) (2. Bölüm)

UYGUN İLLİYET BAĞI

            Taşıyıcının taşıma edimi ile yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimde gecikme gibi sonuçların arasında illiyet bağının kurulamaması, taşıyıcıyı sorumluluktan kurtarır[36]. Yükte meydana gelen menfi durumun taşıma sırasında, taşıyıcının eylemi neticesinde gerçekleşmediğinin ispatlanması gerekir[37]. İspat yükü, taşıyıcıdadır.

TAŞITIN ELVERİŞSİZLİĞİ

Taşıyıcı, eşyayı uygun taşıtla taşımak yükümlülüğü altındadır. Taşıt hem yüke hem de sefere uygun olmalıdır. Şayet, taşıtın yüke elverişsiz olması neticesinde yükte meydana gelen zararın tazminine konu sorumluluktan, taşıyıcı kurtulamaz[38]. Bakımları eksik ve uzun mesafeye uygun olmayan taşıtı kullanan taşıyıcının, sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Taşıyıcı, taşıtın elverişsizliği üzerinde kontrol ve denetim yetkisine sahiptir. Bu konudaki yetki, taşıyıcı aleyhine bir yükümlülüktür.

            Taşıyıcı, taşıttaki elverişsizliğin kaçınılmaz olduğu ispatlasa dahi, sorumluluktan kurtulamaz. Taşıyıcının, sorumluluktan kurtulmasının yegâne yolu, uygun illiyet bağının kesilmesidir. Taşıyıcı, taşıttaki elverişsizlik ile yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikme sonuçları arasında bir sebep sonuç ilişkisi kurulamadığını ispatlar ise sorumluluktan kurtulur.

ÖZEL RİSKLER

TTK madde 878 ile paralel hükümler içeren CMR madde 17/4’de, taşıyıcıyı sorumluluktan kurtaran özel riskler düzenlenmiştir.  CMR madde 17/4 için; CMR madde 18/2-5’de yer alan hükümlerin tespiti önemlidir. Zira, CMR madde 17/4; “Madde 18 paragraf 2 ila 5'e uygun olmak üzere…” şeklinde başlamaktadır.

            CMR madde 18, ispat yüküne ilişkin düzenlemeler içerir. İlk fıkrasında, yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikmenin CMR madde 17/2’de yer alan sebeplerden hasıl olduğuna yönelik ispat yükünün, taşıyıcıya ait olduğu belirtilir. Devamında ise, taşıyıcı tarafından yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikmenin, CMR madde 17/4’de yer alan özel risklerden kaynaklandığı belirtiliyor ise, zararın bu sebeplerden oluştuğunun varsayılacağı belirtilerek, varsayım kavramı vurgulanmıştır. Varsayımın aksinin ispat yükü ise talep sahibine yüklenmiştir. Talep sahibi, taşıyıcının özel riskin varlığı yönündeki iddiasının aksini savunarak, yük nezdinde özel risklerin oluşmadığını ispatlamakla yükümlüdür.

            CMR madde 18’in incelenmesine konu özelinde devam edirse, CMR madde 17/4’teki atfa konu beşinci fıkra incelenmelidir. CMR madde 18/5’te, “kanıtlamak” fiili yönünden anlamda düşme mevcuttur. Amaçsal yorum sonucu madde metninde yer alan “kanıtladıkça” eylemi, “kanıtlamadıkça” şeklinde okunmalıdır. Bu şekilde devam edildiğinde; taşıyıcının CMR madde 17/4’de yer alan özel risklerin varsayılması ile sorumluluktan kurtulması için ancak gerekli önlemleri aldığını ve verilen talimatlara uyduğunu kanıtlaması gerekir. İspat yükü, taşıyıcıdadır.

            Özel risklerin meydana gelmesinde, taşıyıcının kontrol ve hakimiyet alanı bulunmamaktadır. CMR madde 17/4’teki düzenleme ile taşıyıcının gerekli dikkat ve özeni gösterdiği halde dahi zararın doğduğu, karine olarak kabul edilir[39]. Zira, taşıyıcının özel risklerin oluşmasında etkisi bulunmamaktadır. CMR madde 17/2’deki kaçınılmazlık esası bu hükümde de mevcuttur. Lakin CMR madde 17/4’te taşıyıcı lehine, kaçınılmazlık esasına ilave gerçekleştirilerek, uygun illiyet bağı eklenmiştir. Taşıyıcı, yükte meydana gelen zayi, hasar ve teslimde gecikme halleri ile CMR madde 17/4’te yer alan özel risklerin arasında uygun bir illiyet bağı bulunmadığını belirterek sorumluluktan kurtulabilir. Uygun illiyet bağının bulunmadığı yönündeki ispat yükü, talep sahibindedir[40]. Talep sahibi, yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikmenin özel risklerden değil, taşıyıcının gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sonucu oluştuğunu ispatlamalıdır. Benzer şekilde, yükte meydana gelen menfi halin oluşumunda, özel risklerin yanında taşıyıcının da ihlali bulunduğunu ispatlayan talep sahibi, taşıyıcının müterafik sorumluluğuna dayanabilecektir.

Örtülmemiş Açık Taşıtta Taşınma

            Yükün taşındığı bölümün dört tarafının da kapalı olması, üstü kapalı taşıt tanımı için kullanılır[41]. Örtülmemiş açık taşıt ise, yükün bulunduğu bölümün üst veya yan kısımlarının dış etkenlere karşı korumasız olduğu araçtır[42]. Bu tanıma, taşıtta yalnızca yükün bulunduğu kısmın bir tarafı olan üstünün veya sadece üç tarafından birini ifade eden etrafının örtülü olması hali de dahildir. Netice itibariyle, örtülmemiş açık taşıt tanımı için; yükün bulunduğu bölümdeki yüzeylerin yalnızca bir tarafının dahi açık olması hususu yeterlidir[43].

            Taşıyıcı, yükü üstü kapalı taşıt ile taşımak borcu altındadır. Ne var ki, gönderenin talimatı ile yük, örtülmemiş açık taşıtta taşınabilir. Gönderenin bu yöndeki talimatı, sevk mektubuna şerh düşülür. Gönderenin bu konudaki örtülü rızası, yeterli değildir.

            Gönderenin, yükün örtülmemiş açık taşıtta taşınmasına yönelik iradesi sonucunda, yükün hava şartları gibi dış etkenlere karşı savunmasız kalmasına rıza gösterdiği anlaşılır. Gönderen; yağmur, dolu, kar, doğrudan aşırı güneş ışığı, toz, kum gibi riskleri üstlenir. Taşıyıcı, yükün örtülmemiş açık taşıtta taşınması sonucunda ortaya çıkan; zayi, hasar veya teslimdeki gecikmeden dolayı sorumlu değildir.

Taşıyıcının gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sebebiyle örtülmemiş açık taşıtta bulunan yükün çalınması halinde, taşıyıcı sorumluluktan kurtulmak için bu özel riski kullanamaz. Hırsızlık suçuna elverişli bir şekilde yükü taşıdığı için, sorumluluğu sabittir. Taşıyıcının sorumluluğunu devam ettiği bir başka hal ise, örtülmemiş açık taşıtta taşınan yükün gerektiği gibi taşıta sabitlenmemesi sonucu, taşıma sırasında yükün zarar görmesi hali örnek verilebilir. Bu durumda da, yükte meydana gelen zarar; örtülmemiş açık taşıtta taşınması sebebiyle değil, yükün taşıta uygun sabitlenmemesi sebebiyle oluşmuştur. Taşıyıcının, sorumluluğu sabittir.

Yetersiz Ambalajlama

Yükü gerektiği gibi ambalajlama CMR madde 10 gereği, gönderene aittir. Ambalajlamadaki gaye, yükün yüklenme, taşınma ve boşaltma aşamalarında dış etkenlerden korunmasıdır.

            CMR madde 10 gereği, ambalajlamadaki eksikliğin veya hatanın açık ve anlaşılabilir olduğu hallerde, taşıyıcı CMR 17/4 kapsamında sorumluluktan kurtulamaz. İlgili bölümlerde de yer verdiğimiz üzere, taşıyıcının sorumluluktan kurtulamamasının sebebi basiretli tacir unvanı ve TMK madde 2’den kaynaklanmaktadır. Yükün ambalajlanmasının, sefer ve taşınmaya uygun olmadığını bilebilecek durumdaki taşıyıcının, anlatıma konu özel riski göstererek sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Bu durumda taşıyıcı, müterafik kusurlu sayılacaktır.

            Taşımada, konteynerin gönderen tarafından tahsis edildiği hallerde; konteynerin yükü dış etkenlerden korumayacak şekilde olması hali de, ambalajlamadaki eksiklik ile açıklanır. Taşıyıcı, konteynerdeki eksiklikten dolayı sorumlu tutulmaz[44].

            Teamül gereği, ambalajlanmadan taşınan yüklerde; taşıyıcının bu özel riske dayanarak, sorumluluktan kurtulması mümkün değildir[45]. Ayrıca, yükün ambalajlamasının gönderen tarafından gerçekleştirildiği hallerde taşıyıcıya sorumluluktan kurtulma imkânı tanınırken[46], taraflar arasında ambalajlamanın taşıyıcı tarafından gerçekleştirileceği kararlaştırılmış ise, taşıyıcının özel riski sebep göstererek sorumluluktan kurtulması mümkün değildir.

Yükün Gönderen veya Alıcı Tarafından Elden Geçirilmesi

            Yükün gönderen veya alıcı tarafından elden geçirilmesinde; gönderen veya alıcı unvanlarına sahip kişiler CMR madde 3 ile birlikte tespit edilmelidir. Buna göre; gönderen veya alıcı dışında, bu kişilerin yanında çalışanlar ile taşıma işinde hizmetlerinden yararlanılan kimseler de dahildir.

            Bölüm başlığında bulunan “elden geçirmek” fiili; yükün taşınması, yüklenmesi, istiflenmesi ve boşaltılması edimlerini kapsamaktadır. TTK madde 1178/1 gereği, taşıyıcı; yükün taşıta yüklenmesi, istiflenmesi, elden geçirilmesi, korunması, gözetimi, boşaltılmasından sorumludur[47]. Bu halde, taşıyıcının kendi eyleminden kaynaklanan zarar tazmininden kurtulması mümkün değildir. Ne var ki, bu kuralın istisnaları mevcuttur.

            Taraflarca kararlaştıran INCOTERMS kaydına göre, yükün taşıta yüklenmesi, istiflenmesi, elden geçirilmesi, korunması, gözetimi, boşaltılması edimleri gönderene yüklenebilir. Şöyle ki; FI(Yükleme masrafsız), FO(Boşaltma masrafsız), FIO(Yükleme ve boşaltma masrafsız), FIOS(Yükleme, boşaltma, istifleme masrafsız) şeklindeki kayıtlar ile yükün taşıta yüklenmesi, istiflenmesi, elden geçirilmesi, korunması, gözetimi, boşaltılması edimleri gönderen veya gönderenin çalışanlarına yüklenebilir. Bu gibi durumlarda, taşıyıcının özel risk varlığını iddia ederek sorumluluktan kurtulması mümkündür.

            Dikkat edilmesi gereken husus; INCOTERMS kaydının satış sözleşmesinde yer aldığı, buna karşılık taşıma sözleşmesinde yükün elden geçirilmesi sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme bulunmadığı halidir. Satış sözleşmesindeki INCOTERMS kaydı, taşıma sözleşmesi için geçerli değildir. Zira, satış sözleşmesi ile taşıma sözleşmesinin tarafları farklı olabilir. Bu durumda; sorumluluktan kurtulmak isteyen taşıyıcı tarafından yükün gönderen veya gönderenin adamları tarafından elden geçirildiğini ispatlaması şarttır. Satış sözleşmesindeki INCOTERMS kaydı, ancak kanaat oluşturma işlevine sahiptir, ispat mahiyetinde kabul edilmez.

            Anlatımda yer alan, yükün elden geçirilmesine konu edimler arasında, yükün sefere uygun halde bulundurma halinin mevcut olmadığı açıktır. Zira, yükü sefere uygun halde bulundurma, taşıyıcıya ait bir yükümlülüktür. Taşıyıcı, yükün yüklenmesi, istiflenmesi, elden geçirilmesi veya boşaltılması aşamalarına nezaret etmelidir[48]. Taşıtın dengesini bozacak veya sefere uygun olmayacak şekilde elden geçirilen yükün yüklenmesi aşamasında göndereni muhtemel kayba karşı uyarmayan taşıyıcı müterafik sorumlu kabul edilir[49]. Taşıyıcının, nezaret yükümlülüğü basiretli tacir unvanı ve TMK madde 2’den kaynaklanır.

Yükün Hassas Özelliği

            Taşıyıcının, yükün hassas özelliğine müdahalede bulunması veya kontrol etmesi beklenemez. TTK madde 878/1-d ile paralel düzenlemeye konu bu özel riskte; yükün paslanması, sızması, bozulması, kuruması veya olağan fireye maruz kalması, taşıyıcı nezdinde sorumluluk kaydına sebep olmaz. Bu hükümde yer alan durumlar örnek teşkil etmekle, tahdidi şekilde yer almamaktadır[50].

            Et, süt, su ürünleri, taze meyve/sebze gibi ürünlerde, yükün hassas özelliğine konu riskler söz konusudur.

            Yüke has gizli ayıp ile yükün hassas özelliği kavramları karıştırılmaya müsaittir. Yükün hassas özelliği bir ayıp olarak nitelendirilemez. Zira, yükün hassas özelliğinde, benzer ve aynı nitelikteki tüm ürünlerde aynı hassasiyetin olduğu kabul edilir. Yüke has gizli ayıpta ise bu yönde bir genelleme yapılması mümkün değildir. Yüke haz gizli ayıpta, yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmadan önceki süreçte de mevcut olan bir ayıp söz konusu olup, bu ayıbın aynı türdeki her yükte olması beklenmemekle birlikte, yükün doğal özelliğinden meydana gelmez[51].

            Örneğin, olağan fire; yükün, taşındığı mevsimden, güzergaha kadar birçok dış etkenden etkilenmesi ile ortaya çıkar. Taşıyıcının etki etmesi mümkün değildir. Olağan firenin tespitinde, kanun uygulayıcı ilgili meslek kuruluşlarının görüşü dahilinde kanaat belirtir.

Kolilerin Yetersiz Etiketlenmesi

            Günümüz lojistik gelişmeleri kapsamında, yük transferi için en sık kullanılan yöntemler arasında kara yolu taşıyıcılığı yer almaktadır. Gerek güvenlik gerekse de maliyet açısından değerlendirildiğinde kara yolu taşıyıcılığı ilk sıralara çıkmaktadır. Transfer için kullanılan taşıtın, yalnızca bir gönderen veya bir teslimat noktasına hareket etmesi beklenmemelidir. Yük taşımaya konu taşıtta, birçok farklı adrese teslim edilecek ve farklı gönderenler tarafından yüklenen eşyalar bulunabilir. Bu durumda, gönderen tarafından taşıyıcının aracına yüklenen yükün ayırt edici vasfına sahip olacak şekilde işaretlenmesi ve benzerlerinden ayrılması gerekir. Doğru ve yeterli bir etiketleme gerçekleştirme yükümlülüğü, gönderenin üzerindedir.

Gönderenin kolilerin yetersiz etiketlenmesi içerisinde, kolilerin hiç etiketlenmemesi veya rakam ve yazının anlaşılmaması durumları da bulunur. Etiketleme, taşıyıcı nezdinde yükün ayırt edilebilmesi ve somutlaştırılmasını sağlar.

            CMR madde 17/4’te yer alan bu özel risk, aslına bakılırsa taşıyıcının sorumluluktan kurtulması için genel durumların arz edildiği CMR madde 17/2’de yer alan gönderenin hukuka aykırı veya ihmali hareketlerine ilişkin düzenlemenin adeta bir tekrarı niteliğindedir. Aralarındaki fark, özel risk kapsamında düzenlenen kolilerin yetersiz etiketlenmesi hali, taşıyıcının sorumluluktan kurtulması için kaçınılmazlık olgusu yanında, taşıyıcı lehine uygun illiyet bağı karinesi sunmaktadır.

            Yüke konu kolilerin yetersiz veya hatalı etiketlenmesi neticesinde, yükün tesliminde problem yaşanması, belirtilen adrese teslim edilememesi, yükün karışması gibi birçok menfi sonuçtan taşıyıcı sorumlu tutulamaz

Canlı Hayvan Nakli

            Canlı hayvan, beşerî bir varlık olup, duyu ve hareket kabiliyetine sahiptir[52]. Canlı hayvan nakli sırasında oluşan zayi, hasar veya teslimdeki gecikmeden kaynaklanan zarara ilişkin sorumluluktan, taşıyıcı kurtulabilir. Özel risk, canlı hayvanın doğasından kaynaklanmaktadır. Canlı hayvanın hassas özelliği sonucu, taşıma sırasında hastalanabilir, salgın hastalık bulaşabilir, birbirlerine zarar verebilir, sefer şartlarına uyum sağlayamayabilir, hava şartlarından olumsuz etkilenebilir, kaçabilir veya aç susuz kalabilirler[53]. Bu gibi durumlarda, taşıyıcının sorumluluğuna gidilmesi mümkün değildir. Zira, taşıyıcının kontrol ve etki edebileceği bir husus söz konusu değildir.

            Söz konusu özel riske ilişkin düzenleme ilk bakışta; yükün hassas özelliği şeklinde düzenlemenin bir tekrarı izlenimi bıraksa da, aralarında önemli bir fark vardır. CMR madde 17/4’te yer alan özel risklerin, CMR madde 18/2-5 düzenlemelerinden ayrı düşünülmemesi gerekir. CMR madde 18/5’teki düzenlemeye göre, taşıyıcı canlı hayvan naklinde sorumsuzluk karinesi ile korunmamaktadır. Taşıyıcı; canlı hayvan nakli sırasında oluşan zayi, hasar veya teslimdeki gecikmeden kaynaklanan zararın meydana gelmesini engellemek için üzerine düşen özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirip gerekli tedbirleri aldığını ispatlamalıdır. Taşıyıcının, sorumluluktan kurtulması ancak bu ispat ile mümkündür[54].

SONUÇ

Taşıyıcının, taşımaya konu yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikmeden sorumluluğu kuraldır. Taşıyıcının, sorumluluktan kurtulduğu haller ise istisnai niteliktedir. Kanaatimizce, istisnalar dar yorumlanır ilkesi ile konunun ele alınması isabetli olacaktır.

Her ne kadar, CMR madde 17 ile taşıyıcı nezdinde sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiş ise de, taşıyıcının bu kurtuluş sebeplerine dayanması için gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü gösterdiğini ispat etmelidir. Çalışmanın bütününde vurgulandığı üzere, taşıyıcının dikkat ve özen yükümlülüğü kaynağını, basiretli tacir unvanından almaktadır.

Uluslararası lojistik imkanlarının geliştiği ve taşımaya konu eşyaların değerinin gün ve gün arttığı ticari düzende, taşıyıcının yükte meydana gelen menfi hallerden sorumlu tutulmaması için istisnai düzenlemeler gerçekleştirilmesinin hakkaniyete uygun olduğunu düşünmekteyiz.

Şayet; gönderenin veya gönderilen ülkesinin CMR’ye taraf olmadığı, taşıyıcının yükte meydana gelen zayi, hasar veya teslimdeki gecikmeden sorumluluğunun esas kabul edildiği durumlarda, taşıyıcının sigorta ile muhtemel risklere karşı kendisini koruması gerekmektedir. Pek tabi, taşımanın CMR’ye dahil olduğu hallerde de, taşıyıcı taşımanın rizikosunu, gerçekleştireceği bir sigorta sözleşmesi ile güvence altına alabilir.

 

[37]Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E.: 2021/3634, K.: 2022/8204, T.: 22/11/2022.

[39] Hakan Karan, Karayolunda Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesi Hakkında Konvansiyon CMR Şerhi, Ankara 2011, s. 337.

[41]Karan, s.337; Karan/Kara/Varan, s. 409.

[43]Aydın, CMR, s.72; Adıgüzel, s. 184; Yüce, s. 365.

[45]Örneğin, araç taşınmasında, araçların ambalajlanmadan taşınması genel kabuldür.

[47]Yükün ambalajlanması ve işaretlenmesi için ayrı düzenlemeler bulunduğundan, bu kapsamda yer almaz.

[49]Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E.: 2022/467, K.: 2023/539, T.: 25.01.2023, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E.: 2018/2361, K.: 2019/8135, T.: 12/12/2019.

[51]Karan, s. 344; Adıgüzel, s. 174; Yüce, s. 379.

[53]Karan/Kara/Varan, s. 418; Yüce, s. 380.

KAYNAKÇA

Akıncı, Sami; Deniz Hukuku Navlun Mukaveleleri, İstanbul 1968.

Aksoy, Sami; Taşıma Hukukunda Fiili Taşıyıcı, İstanbul 2015.

Aydın, Alihan; CMR’ye Göre Taşıyıcının Zayi, Hasar ve Gecikmeden Doğan Sorumluluğu (CMR), İkinci Basım, İstanbul 2006.

Baysal, Başak; Zarar Görenin Kusuru (Müterafik Kusur), İstanbul 2012.

Eren, Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 18. Baskı, Ankara 2015

Gençtürk, Muharrem; Uluslararası Konvansiyonlara Göre Taşıyıcının Eşya Taşımalarında Gecikmeden Doğan Sorumluluğu, İstanbul 2005.

Karan, Hakan/ Kara, Özgenur/Varan, İzel; Karayolunda Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesi Hakkında Konvansiyon CMR Şerhi, 2. Baskı, Ankara, 2020.

Kapancı, Berk Satış Hukukunda Ayıptan Doğan Sorumluluk ve Sözleşmesel Garanti Taahhütleri, İstanbul 2012.

Kırman, Ahmet Hava Yolu ile Yapılan Uluslararası Yolcu Taşımalarında Taşıyıcının Sorumluluğu, Ankara 1990.

Yavuz, Cevdet “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’na Göre ‘Kusursuz Sorumluluk’ Halleri ve İlkeleri”, Maramara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Cilt: 14, Sayı: 4, 2008, 29-61.

Yüce, Aydın Alper “Karayolu Taşımalarında Taşıyıcının Zayi, Hasar ve Gecikmeden Doğan Sorumluluktan Kurtulmasında Özel Sebepler”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 1, 2019, 360-387

<a data-cke-saved-href="#_ftnref19" href="#_ftnref19" data-cke-saved-name="_ftn19" name="_ftn19" style="color: rgb(7, 130, 193); background: url(" https:="" cdn.webaksiyon.com="" rona="" plugins="" ckeditor="" link="" images="" anchor.png?t="DBAA&quot;)" left="" center="" 16px="" no-repeat;="" border:="" 1px="" dotted="" rgb(0,="" 0,="" 255);="" padding-left:="" 18px;="" cursor:="" auto;"="" title="">
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adliyehaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.