İstanbul Hakimi Ömer YILDIRIM
Köşe Yazarı
İstanbul Hakimi Ömer YILDIRIM
 

UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDE KULLANMA SUÇLARI ( 3 Bölüm)

III. BÖLÜM UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMINI YASAKLAMA, SUÇ OLMAKTAN ÇIKARMA VE YASALLAŞTIRMA EĞİLİMLERİ(DİVERSİYON  Uyuşturucu madde kullanımını yasaklama, suç olmaktan çıkarma veya yasallaştırma tercihi ülkelerin izledikleri hukuk siyaseti ve bunun da özelinde suç siyasetine bağlı olarak değişmektedir.  1- GELENEKSEL SİSTEM: UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ SUÇ OLARAK DÜZENLENMESİ Kabul Gerekçeleri: 1- Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin imali, satışı ve kullanılması sebebiyle bir suç ağı oluşmaktadır. 2- Yalnızca idari tedbirlerle kontrol altında tutularak uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımının suç olmaktan çıkarılması devletin, bireyleri ve toplumu bu maddelerden arındırarak vatandaşlarının sağlığını koruma amacını yerine getirme noktasında etkisiz kalır. 3- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımının toplumda yarattığı tehlike ile mücadele etme amacı 4- Anayasa’nın 12, 56. ve 58. maddeleri Madde 12 - Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. Madde 56 - Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Madde 58 - Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.( f-2.)  5- Paternalist devlet anlayışı: Devletin veya bireyin, kişinin iradesine bakılmaksızın onu, kendi kendine verebileceği fiziksel, psikolojik veya ekonomik zarardan korumak veya onun için daha iyi olanı sağlamak iddiasıyla kişiye müdahale etmesi düşüncesi. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımının ceza kanunlarında suç olarak düzenlenmesi ve cezalandırılması sert paternalist devlet anlayışının bir yansımasıdır.  Uyuşturucu Madde Kullanımını Suç Olarak Kabul Eden Ülke Örnekleri Finlandiya Finlandiya Uyuşturucu Maddeler Kanunu: İkame tedavi kapsamında metadon tedavisi ve iğne değişim programları. İsveç İsveç Narkotik Ceza Kanunu: Zarar azaltma politikası çerçevesinde yalnızca iğne değişim programı ve metadon tedavisi hizmeti sunulmaktadır. Türkiye 5237 Sayılı TCK 191. maddesi: Denetimli Serbestlik Tedbiri ve Tedavi  2- YENİLİKÇİ SİSTEMLER:  UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMINI SUÇ OLMAKTAN ÇIKARMA VE YASALLAŞTIRMA EĞİLİMLERİ ( DİVERSİYON )  Bir eylemin suç olmaktan çıkarılması, ceza kanununda veya özel kanunlarda suç olarak tanımlanmış ve yaptırıma bağlanmış bir eylemin bu kanunlardan çıkartılması anlamına gelmektedir. Yasallaştırma, önceden ceza kanunlarında yasaklanmış bir eylemin hukuki bir düzenleme ile yasal hale getirilmesini ifade eder: Yasallaştırma, bir eylemin hukukun tüm alanlarında yaptırım dışı bırakılması anlamına gelir. Suç Olmaktan Çıkarma Eğiliminin Kabul Gerekçeleri: 1- Kendine zarar vermenin cezasızlığı prensibi, 2- Anayasa Madde 17 Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. 3- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımının özünde tedavi gerektiren bir eylem olması 4- Cezalandırmanın Damgalama Tehlikesi – Resosyalizasyona Engel olması Uyuşturucu Madde Kullanımını Suç Olmaktan Çıkarma Politikasını Benimseyen Ülke Örnekleri Almanya, Güney Afrika, Lüksemburg, Portekiz, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, Avusturya… Madde Ayırımına Bağlı Olarak Yasallaşma Politikasını Benimseyen Ülke Örnekleri  Uruguay, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri Kaliforniya Eyaleti, Hollanda… Alman Hukuk Sisteminde Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Kavramları:  Alman Uyuşturucu Maddeler Kanunu (Al. UMK)  Kanun’un 1. maddesinde uyuşturucu madde teriminden, Kanun’un Ek-Ⅰ ile Ek- Ⅲ arasında liste halinde verilen maddelerin ve preparatların anlaşılması gerektiği ifade edilerek kanun kapsamındaki uyuşturucu maddeleri tanımlamada sayma yöntemi tercih edilmiştir. Ek listelerde yer almayan hiçbir madde uyuşturucu olarak kabul edilemeyecektir. ( Kanunilik ve hukuki güvenlik ilkesi ) Hollanda Hukuk Sisteminde Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Kavramları: Hollanda Afyon Kanunu Kanun’un 2. ve 3. maddeleri uyarınca Kanun’un Ek Listeleri Ⅰ ve Ⅱ’de belirtilen maddeler uyuşturucu madde olarak kabul edilerek uyuşturucu maddeleri tanımlamada sayma yöntemi tercih edilmiştir. Hollanda hukuk sisteminde de tıpkı Alman hukuk sisteminde olduğu gibi uyuşturucu maddelere ilişkin hükümlere genel ceza kanununda yer verilmemiştir. “Pazar Ayrılığı” ilkesi benimsenerek uyuşturucu madde kullanıcısı gençlerin daha tehlikeli kabul edilen sert uyuşturucu maddelerle iştigal etmeden coffeeshoplardan esrarı satın almaları ve kullanmaları hukuken tolere edilmeye başlanmıştır.  Yumuşak – Sert Uyuşturucu Madde Ayrımına Gidilmiştir:  Hollanda Afyon Kanunu’nun Sonunda Yer Alan Liste Ⅰ’de Sert Uyuşturucu Maddelere Yer Verilmiş; Amfetamin, Kokain, Kodein, Eroin, MDMA, Afyon Vb. Maddeler Bu Liste İçerisinde Sayılmıştır. Liste Ⅱ’de İse Yumuşak Uyuşturucu Maddelere Yer Verilmiş; 27 Haşhaş, Marihuana Vb. Maddeler Yumuşak Uyuşturucu Madde Olarak Kabul Edilmiştir. “Pazar Ayrılığı”, Hollanda’da yumuşak ve sert uyuşturucu madde pazarlarını birbirinden ayırmak için getirilen sistemi ifade etmek üzere kullanılan “Seperation of Drug Markets” terimini karşılamak için kullanılmıştır. Belirli sınırlar ve miktarlar dahilinde uyuşturucu maddelere ilişkin eylemlerin bir kısmı (esrarın belirli miktar sınırlamaları dahilinde satışı, bulundurulması ve kullanılması) ceza hukuku uygulaması dışında bırakılmış, buna karşılık uyuşturucu maddelerin ticareti, ithali, ihracı, sert uyuşturucu maddelerle iştigal gibi diğer eylemler ise Afyon Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiş ve hapis cezası yaptırımı öngörülmüştür. 1976 tarihli Afyon Kanunu’nun temeli, uyuşturucu madde kullanıcılarını gerçekleştirdikleri kullanım eyleminden dolayı cezalandırmamak ve toplum içerisinde suçlu olarak damgalamamak prensibine dayanmaktadır.  SONUÇ Uyuşturucu veya uyarıcı olarak tabir edilen, merkezi sinir sisteminde yarattığı etkiler dolayısıyla kişilerin duyularında, dünyayı algılamalarında ve davranışlarında değişiklik yaratan maddelerin kullanımı, insanlık tarihi kadar eski kabul edilmektedir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçu, bir tehlike suçu olarak kabul edilmektedir. Uyuşturucu madde kullanılmasında, maddenin cinsi ve sertlik derecesi göz önünde bulundurulmadan, gerek kişiye ve gerekse topluma yönelmesi muhtemel bir tehlike var kabul edilmiş, kullanılmasının cezalandırılmasında yarar görülmüştür.  Devletlerin uyuşturucu madde kullanımı konusundaki politikaları temelde yasaklama, suç olmaktan çıkarma ve yasallaştırma çatı kavramları kapsamında gruplandırılmaktadır. Aslında ülkeler uyuşturucu madde kullanımı konusunda farklı politikalar izlemekle birlikte, hepsinin kanunları ve strateji gerekçelerine bakıldığında hepsi aynı amacı gerçekleştirmek için çabalamaktadır: Toplum ve/veya birey sağlığı. Uyuşturucu madde kullanımına dair yasal düzenlemeler yapılırken kullanım ister yasaklansın ister suç olmaktan çıkarılsın isterse de yasallaştırılsın her üç eğilimin de temel gerekçesi toplum sağlığının korunması olarak gösterilmiştir. Giriş kısmında da belirttiğimiz üzere, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmanın cezalandırılması sorunu, bugün ceza hukukunun en tartışmalı konularından biridir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eylemlerinin suç olmaktan çıkarılması veya cezalandırılmaya devam edilmesi şeklindeki iki zıt görüşün de savunucuları bulunmaktadır. Suç ve ceza politikası bakımından, Türkiye’de de uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmayı cezalandırmanın yerinde olup olmadığının tüm yönleriyle tekrar ele alınması gerekmektedir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile karşılanmasının yerinde bir tercih olup olmadığı tartışılmalıdır. 28 TCK m. 191’deki düzenlemeye göre; fail ilk kez belirtilen suçu işlediğinde hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmekte, denetimli serbestlik ve gerekli görülürse tedavi tedbirlerine tabi tutulmakta, belirlenen sürede yükümlülüklerini ihlal ettiği takdirde hakkında kamu davası açılmaktadır. Bundan sonra suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda, bir daha hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilememektedir.  Batı Ülkeleri’ndeki uygulamalar da dikkate alınarak, mevcut düzenlemenin doğru bir tercih olup olmadığının multidisipliner olarak tekrar ele alınmasında ve bireysel kullanımın cezalandırma yerine kontrol altında kullanıma müsaade edilerek, kişileri tedavi etme yöntemiyle karşılanmasının daha olumlu sonuçlar vereceği düşüncesindeyiz. Üçüncü bölüm kaynakçası:  - BAYRAKTAR Köksal, “Uyuşturucu Maddeler ve Suç Siyaseti”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C: 51 S: 1-4 (1985), s. 45-64. - BAYRAKTAR Köksal, “Ceza Hukukunda Suç Olmaktan Çıkarma Akımı”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C: 50 S: 1-4 (1984), - ÇALIŞKAN Suat, Tüm Yönleri İle Ticarete Yönelik Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Suçları, Platon Hukuk Yayınevi, İstanbul 2021. - ÇETİN Soner Hamza, Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek, Bulundurmak ya da Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçu, Bilge Yayınevi, Ankara 2017. - DÖNMEZER Sulhi, “Uyuşturucu ve Tutku Yaratıcı Maddeler Konusuna Sosyo-Politik Yaklaşım”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C: 45 S: 1- 4 (1981), s. 1015-1043. - DURSUN Selman, “Türk Ceza Hukuku’nda Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddelerin Kullanımına Dair Düzenlemelerin Gelişimi: Suç Olmaktan Çıkarma ve Diversiyon (Cezalandırmadan Sapma) Eğilimleri”, Adalet İstanbul Dergisi, Y:6 S:13 (2019), s. 70-73 - ÖZGENÇ İzzet, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2020. - SÖZÜER Adem ve DURSUN Selman, “TCK, CMK ve Kabahatler Kanunu’ndaki Son Değişiklikler Ne Getiriyor?”, HPD, S:19 (2006), - YAŞAR Yusuf, “Suçta Kanunilik İlkesi Bakımından TCK’nın 188 ve 191 inci Maddelerindeki Suçların Konusunun Değerlendirilmesi”, (Ed. Adem Sözüer), Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Ceza Hukuku ve Sağlık Perspektifinden Uyuşturucu Madde Sorunu “Tebliğler”, İstanbul 2018, - ZAFER Hamide, “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti”, Özel Ceza Hukuku Cilt Ⅴ, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2019, s. 313-368. - BERKÜN, Başak, Uyuşturucu Madde Kullanımını Yasallaştırma Eğilimi: Türkiye – Almanya – Hollanda Hukuk Sistemlerinin Karşılaştırılması, Y.L. Tezi, İSTANBUL  
Ekleme Tarihi: 04 Eylül 2025 -Perşembe

UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDE KULLANMA SUÇLARI ( 3 Bölüm)

III. BÖLÜM

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMINI YASAKLAMA, SUÇ OLMAKTAN ÇIKARMA VE YASALLAŞTIRMA EĞİLİMLERİ(DİVERSİYON 

Uyuşturucu madde kullanımını yasaklama, suç olmaktan çıkarma veya yasallaştırma tercihi ülkelerin izledikleri hukuk siyaseti ve bunun da özelinde suç siyasetine bağlı olarak değişmektedir. 

1- GELENEKSEL SİSTEM:

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMININ SUÇ OLARAK DÜZENLENMESİ

Kabul Gerekçeleri:

1- Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin imali, satışı ve kullanılması sebebiyle bir suç ağı oluşmaktadır.

2- Yalnızca idari tedbirlerle kontrol altında tutularak uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanımının suç olmaktan çıkarılması devletin, bireyleri ve toplumu bu maddelerden arındırarak vatandaşlarının sağlığını koruma amacını yerine getirme noktasında etkisiz kalır.

3- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımının toplumda yarattığı tehlike ile mücadele etme amacı

4- Anayasa’nın 12, 56. ve 58. maddeleri

Madde 12 - Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.

Madde 56 - Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.

Madde 58 - Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.( f-2.) 

5- Paternalist devlet anlayışı:

Devletin veya bireyin, kişinin iradesine bakılmaksızın onu, kendi kendine verebileceği fiziksel, psikolojik veya ekonomik zarardan korumak veya onun için daha iyi olanı sağlamak iddiasıyla kişiye müdahale etmesi düşüncesi. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımının ceza kanunlarında suç olarak düzenlenmesi ve cezalandırılması sert paternalist devlet anlayışının bir yansımasıdır. 

Uyuşturucu Madde Kullanımını Suç Olarak Kabul Eden Ülke Örnekleri

Finlandiya

Finlandiya Uyuşturucu Maddeler Kanunu: İkame tedavi kapsamında metadon tedavisi ve iğne değişim programları.

İsveç

İsveç Narkotik Ceza Kanunu: Zarar azaltma politikası çerçevesinde yalnızca iğne değişim programı ve metadon tedavisi hizmeti sunulmaktadır.

Türkiye

5237 Sayılı TCK 191. maddesi: Denetimli Serbestlik Tedbiri ve Tedavi 

2- YENİLİKÇİ SİSTEMLER: 

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMINI SUÇ OLMAKTAN ÇIKARMA VE YASALLAŞTIRMA EĞİLİMLERİ ( DİVERSİYON ) 

Bir eylemin suç olmaktan çıkarılması, ceza kanununda veya özel kanunlarda suç olarak tanımlanmış ve yaptırıma bağlanmış bir eylemin bu kanunlardan çıkartılması anlamına gelmektedir. Yasallaştırma, önceden ceza kanunlarında yasaklanmış bir eylemin hukuki bir düzenleme ile yasal hale getirilmesini ifade eder: Yasallaştırma, bir eylemin hukukun tüm alanlarında yaptırım dışı bırakılması anlamına gelir.

Suç Olmaktan Çıkarma Eğiliminin Kabul Gerekçeleri:

1- Kendine zarar vermenin cezasızlığı prensibi,

2- Anayasa Madde 17 Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.

3- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımının özünde tedavi gerektiren bir eylem olması

4- Cezalandırmanın Damgalama Tehlikesi – Resosyalizasyona Engel olması

Uyuşturucu Madde Kullanımını Suç Olmaktan Çıkarma Politikasını Benimseyen Ülke Örnekleri

Almanya, Güney Afrika, Lüksemburg, Portekiz, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, Avusturya…

Madde Ayırımına Bağlı Olarak Yasallaşma Politikasını Benimseyen Ülke Örnekleri 

Uruguay, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri Kaliforniya Eyaleti, Hollanda…

Alman Hukuk Sisteminde Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Kavramları: 

Alman Uyuşturucu Maddeler Kanunu (Al. UMK) 

Kanun’un 1. maddesinde uyuşturucu madde teriminden, Kanun’un Ek-Ⅰ ile Ek- Ⅲ arasında liste halinde verilen maddelerin ve preparatların anlaşılması gerektiği ifade edilerek kanun kapsamındaki uyuşturucu maddeleri tanımlamada sayma yöntemi tercih edilmiştir. Ek listelerde yer almayan hiçbir madde uyuşturucu olarak kabul edilemeyecektir. ( Kanunilik ve hukuki güvenlik ilkesi )

Hollanda Hukuk Sisteminde Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Kavramları:

Hollanda Afyon Kanunu

Kanun’un 2. ve 3. maddeleri uyarınca Kanun’un Ek Listeleri Ⅰ ve Ⅱ’de belirtilen maddeler uyuşturucu madde olarak kabul edilerek uyuşturucu maddeleri tanımlamada sayma yöntemi tercih edilmiştir. Hollanda hukuk sisteminde de tıpkı Alman hukuk sisteminde olduğu gibi uyuşturucu maddelere ilişkin hükümlere genel ceza kanununda yer verilmemiştir. “Pazar Ayrılığı” ilkesi benimsenerek uyuşturucu madde kullanıcısı gençlerin daha tehlikeli kabul edilen sert uyuşturucu maddelerle iştigal etmeden coffeeshoplardan esrarı satın almaları ve kullanmaları hukuken tolere edilmeye başlanmıştır. 

Yumuşak – Sert Uyuşturucu Madde Ayrımına Gidilmiştir: 

Hollanda Afyon Kanunu’nun Sonunda Yer Alan Liste Ⅰ’de Sert Uyuşturucu Maddelere Yer Verilmiş; Amfetamin, Kokain, Kodein, Eroin, MDMA, Afyon Vb. Maddeler Bu Liste İçerisinde Sayılmıştır.

Liste Ⅱ’de İse Yumuşak Uyuşturucu Maddelere Yer Verilmiş; 27 Haşhaş, Marihuana Vb. Maddeler Yumuşak Uyuşturucu Madde Olarak Kabul Edilmiştir.

“Pazar Ayrılığı”, Hollanda’da yumuşak ve sert uyuşturucu madde pazarlarını birbirinden ayırmak için getirilen sistemi ifade etmek üzere kullanılan “Seperation of Drug Markets” terimini karşılamak için kullanılmıştır.

Belirli sınırlar ve miktarlar dahilinde uyuşturucu maddelere ilişkin eylemlerin bir kısmı (esrarın belirli miktar sınırlamaları dahilinde satışı, bulundurulması ve kullanılması) ceza hukuku uygulaması dışında bırakılmış, buna karşılık uyuşturucu maddelerin ticareti, ithali, ihracı, sert uyuşturucu maddelerle iştigal gibi diğer eylemler ise Afyon Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiş ve hapis cezası yaptırımı öngörülmüştür.

1976 tarihli Afyon Kanunu’nun temeli, uyuşturucu madde kullanıcılarını gerçekleştirdikleri kullanım eyleminden dolayı cezalandırmamak ve toplum içerisinde suçlu olarak damgalamamak prensibine dayanmaktadır. 

SONUÇ

Uyuşturucu veya uyarıcı olarak tabir edilen, merkezi sinir sisteminde yarattığı etkiler dolayısıyla kişilerin duyularında, dünyayı algılamalarında ve davranışlarında değişiklik yaratan maddelerin kullanımı, insanlık tarihi kadar eski kabul edilmektedir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçu, bir tehlike suçu olarak kabul edilmektedir. Uyuşturucu madde kullanılmasında, maddenin cinsi ve sertlik derecesi göz önünde bulundurulmadan, gerek kişiye ve gerekse topluma yönelmesi muhtemel bir tehlike var kabul edilmiş, kullanılmasının cezalandırılmasında yarar görülmüştür. 

Devletlerin uyuşturucu madde kullanımı konusundaki politikaları temelde yasaklama, suç olmaktan çıkarma ve yasallaştırma çatı kavramları kapsamında gruplandırılmaktadır. Aslında ülkeler uyuşturucu madde kullanımı konusunda farklı politikalar izlemekle birlikte, hepsinin kanunları ve strateji gerekçelerine bakıldığında hepsi aynı amacı gerçekleştirmek için çabalamaktadır: Toplum ve/veya birey sağlığı. Uyuşturucu madde kullanımına dair yasal düzenlemeler yapılırken kullanım ister yasaklansın ister suç olmaktan çıkarılsın isterse de yasallaştırılsın her üç eğilimin de temel gerekçesi toplum sağlığının korunması olarak gösterilmiştir.

Giriş kısmında da belirttiğimiz üzere, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmanın cezalandırılması sorunu, bugün ceza hukukunun en tartışmalı konularından biridir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eylemlerinin suç olmaktan çıkarılması veya cezalandırılmaya devam edilmesi şeklindeki iki zıt görüşün de savunucuları bulunmaktadır. Suç ve ceza politikası bakımından, Türkiye’de de uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmayı cezalandırmanın yerinde olup olmadığının tüm yönleriyle tekrar ele alınması gerekmektedir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile karşılanmasının yerinde bir tercih olup olmadığı tartışılmalıdır. 28 TCK m. 191’deki düzenlemeye göre; fail ilk kez belirtilen suçu işlediğinde hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmekte, denetimli serbestlik ve gerekli görülürse tedavi tedbirlerine tabi tutulmakta, belirlenen sürede yükümlülüklerini ihlal ettiği takdirde hakkında kamu davası açılmaktadır. Bundan sonra suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda, bir daha hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilememektedir. 

Batı Ülkeleri’ndeki uygulamalar da dikkate alınarak, mevcut düzenlemenin doğru bir tercih olup olmadığının multidisipliner olarak tekrar ele alınmasında ve bireysel kullanımın cezalandırma yerine kontrol altında kullanıma müsaade edilerek, kişileri tedavi etme yöntemiyle karşılanmasının daha olumlu sonuçlar vereceği düşüncesindeyiz.

Üçüncü bölüm kaynakçası: 

- BAYRAKTAR Köksal, “Uyuşturucu Maddeler ve Suç Siyaseti”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C: 51 S: 1-4 (1985), s. 45-64.

- BAYRAKTAR Köksal, “Ceza Hukukunda Suç Olmaktan Çıkarma Akımı”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C: 50 S: 1-4 (1984),

- ÇALIŞKAN Suat, Tüm Yönleri İle Ticarete Yönelik Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Suçları, Platon Hukuk Yayınevi, İstanbul 2021.

- ÇETİN Soner Hamza, Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek, Bulundurmak ya da Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçu, Bilge Yayınevi, Ankara 2017.

- DÖNMEZER Sulhi, “Uyuşturucu ve Tutku Yaratıcı Maddeler Konusuna Sosyo-Politik Yaklaşım”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C: 45 S: 1- 4 (1981), s. 1015-1043.

- DURSUN Selman, “Türk Ceza Hukuku’nda Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddelerin Kullanımına Dair Düzenlemelerin Gelişimi: Suç Olmaktan Çıkarma ve Diversiyon (Cezalandırmadan Sapma) Eğilimleri”, Adalet İstanbul Dergisi, Y:6 S:13 (2019), s. 70-73

- ÖZGENÇ İzzet, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2020.

- SÖZÜER Adem ve DURSUN Selman, “TCK, CMK ve Kabahatler Kanunu’ndaki Son Değişiklikler Ne Getiriyor?”, HPD, S:19 (2006), - YAŞAR Yusuf, “Suçta Kanunilik İlkesi Bakımından TCK’nın 188 ve 191 inci Maddelerindeki Suçların Konusunun Değerlendirilmesi”, (Ed. Adem Sözüer), Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Ceza Hukuku ve Sağlık Perspektifinden Uyuşturucu Madde Sorunu “Tebliğler”, İstanbul 2018,

- ZAFER Hamide, “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti”, Özel Ceza Hukuku Cilt Ⅴ, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2019, s. 313-368.

- BERKÜN, Başak, Uyuşturucu Madde Kullanımını Yasallaştırma Eğilimi: Türkiye – Almanya – Hollanda Hukuk Sistemlerinin Karşılaştırılması, Y.L. Tezi, İSTANBUL

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adliyehaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.