I- ÜYE VE ÜYELİK KAVRAMLARI
Dernek, bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelen gerçek ve tüzel kişilerin oluşturdukları kişi topluluğudur. Derneği oluşturan kişilere ise üye adı verilir.
Üyeler derneğin en önemli unsurlarından biridir. Her ne kadar derneğin ayrı tüzel kişiliği olsa da derneğin devamı üyelere bağlıdır. Bir dernek aynı fikri menfaati benimsemiş olan ne kadar çok kimseyi kendi bünyesine alabilirse, amacı gerçekleştirme imkânlarını da o kadar arttırmış olur. Bir derneğin üyelerinin zamanla tamamen değişmiş olmasının, derneğin kişiliği bakımından önemi yoktur. Derneğin amacı sabit ve baki kaldıkça, derneğin varlığına vücut vermiş olan kurucu üyelerin tamamının dernekten ayrılmış olmaları dahi, derneğin kişiliği üzerine etki yapamaz
.Üyelik ise üye ile dernek tüzel kişiliği arasında taraflar için çeşitli haklar ve yükümlülükler doğuran hukuku ilişki olarak tanımlanabilir. Üyelik ilişkisi sürekli bir hukuki ilişkidir. Üyeliğin süreye bağlandığı haller dışında üyeliğin kaybedileceği zamanın belli olmaması sebebiyle üyelik ilişkisi belirsiz sürelidir.
Dernek üyeliği anayasa ile güvence altına alınan bir haktır. Kişi derneğe üye olmaya zorlanamayacağı gibi hiçbir dernek de üye kabul etmeye zorlanamaz (AY. m.33/2; MK. m.63).Dernek kurmak için en az yedi kurucu üye olması gerekir (MK. m.56;Dernekler K. m.2/a). Dernekte üyeliğin azami bir sınırı yoktur. Ancak tüzükle üye sayısının sınırlandırılması mümkündür Eğer sonradan dernekteki üyeler yedi kişiden az duruma gelirse dernek kendiliğinden sona ermiş olur.
II- ÜYELİK TÜRLERİ
A) ASIL ÜYELİK
Bir derneğin tüzüğünde öngörülmüş bulunan bütün şartlara sahip olarak derneğin yürüttüğü her türlü çalışmalara katılabilme, organlarını seçebilme ve genel kurul toplantılarına katılarak oy verebilme haklarını sağlayan üyeliktir4. Medeni kanunumuz kurucu üye kavramından da bahsetmektedir. Kurucu üye ile sonradan derneğe katılan asıl üye arasında üyelik statüsü bakımından herhangi bir fark yoktur
B) ONURSAL ÜYELİK
Onursal üyelik ise asıl üye olabilmek için tüzükte öngörülen şartlara sahip olmayan, derneğin organlarını seçebilme ve genel kurul toplantılarına katılarak oy kullanabilme hakları bulunmayan, fakat derneğin amacını benimsemiş olduklarından dolayı derneğe maddi ve manevi yardımlarda bulunan üyelerin durumunu ifade eder.
Onursal üyelik yönetim kurulu veya genel kurul kararıyla gerçekleşir, Onursal üyelerin asıl üyelere göre bazı farklılıkları vardır. Şöyle ki Onursal üyelerin oy hakkı ve aidat ödeme zorunlulukları da yoktur (MK. m. 69-70). Onursal üyelerin oy haklarının bulunmaması sebebiyle, derneğin kendileri hakkında aldığı kararlar haricinde dernek kararlarına karşı iptal davası açma hakları da yoktur.
Ayrıca yabancı gerçek kişilerin derneklerde asıl üye olabilmesi için Türkiye’de ikamet etme şartı aranırken onursal üyeler için böyle bir şart aranmamaktadır (MK m.93).
III- ÜYELİK ŞARTLARI
Kural olarak kanuni ve özel şartlara sahip olan her gerçek ve tüzel kişinin derneğe üye olma hakkı vardır. Özel şartları dernek tüzüğünde belirlenen şartlar oluşturur.
A) KANUNİ ŞARTLAR
1- Ehliyet Medeni kanunun 64. Maddesine göre, “fiil ehliyetine sahip bulunan her gerçek kişi ile tüzel kişiler derneklere üye olma hakkına sahiptirler.” Dolayısıyla tam ehliyetsizler ve sınırlı ehliyetsizler derneklere üye olamaz. Sınırlı ehliyetliler ise derneklere üye olabilirler.
Derneğe üye olmak sıkı şekilde kişiye bağlı bir hakkın kullanılması niteliği taşıdığından tam ehliyetsiz ve sınırlı ehliyetsizlerin adına ve hesabına kanuni temsilci de üye olamaz.
Tüzel kişiler açısından da fiil ehliyetine sahip olma şartı aranır. Dolayısıyla tüzel kişiler kanunda belirtilen gerekli organlara sahip olduklarında dernek üyesi olabilirler. Çocuk derneklerine üye olabilme açısından fiil ehliyeti aranmamaktadır. Nitekim Dernekler K. m.3/3’e göre, “On beş yaşını bitiren ayırt etme gücüne sahip küçükler yasal temsilcilerin yazılı izni ile çocuk dernekleri kurabilirler veya kurulmuş derneklere üye olabilirler” Ayrıca on iki yaşını bitiren küçük ler, yasal temsilcilerin izni ile çocuk derneklerine üye olabilirler, ancak yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar (Dernekler K. m.3/4)
2- Kanunda Aranan Diğer Şartlar Dernekler Kanunu m. 3/2 hükmüne göre, “Türk Silahlı Kuvvetleri ve kolluk kuvvetleri mensupları ile kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri hakkında özel kanunlarında getirilen kısıtlamalar saklıdır.” O halde sözü geçen gerçek kişilerden hangilerinin derneklere üye olarak katılamayacakları veya hangi derneklere üye olma imkânına sahip oldukları, mensubu bulundukları kurumla ilgili özel kanuna bakılarak saptanabilecektir
Çocuk dernekleri bakımından bazı özel sınırlamalar da mevcuttur. Zira Çocuk derneklerine on sekiz yaşından büyükler üye olamaz (Dernekler K.m.3/son) Ayrıca tüzel kişilerin de bu derneklere üye olması yasaklanmıştır (Dernekler Yön. m.5/4)
B) ÖZEL ŞARTLAR
Özel şartlar, üye olabilmek için kanuni şartlara ek olarak her derneğin kendi tüzüğüne koyabileceği şartlardır.
Bu şartların öngörülmesi daha çok, ilgili derneğin amacının ve uğraşı alanının taşıdı özellikten kaynaklanmaktadır.
Dernekler Kanunu her derneğin tüzüğünde “üye olma ve üyelikten çıkarmanın şart ve şekillerinin belirtilmesini” emretmektedir (m.4/c). Bu hüküm gereği dernekler tüzüklerinde, örneğin tüzükte belli bir öğrenim görmüş olmak, derneğin amacıyla ilgili yayınlarda bulunmuş olmak veya yabancı bir dil bilmek gibi bir takım özel şartlar kabul edebilirler
IV- ÜYELİK SIFATININ KAZANILMASI
Üyelik, derneğin kuruluşuna katılarak kazanılabileceği gibi kurulmuş bulunan derneğe sonradan üye olmakla da kazanılabilir. Kurucu üyeler kuruluş işleminin tamamlanmasıyla üyelik sıfatını kazanırlar. Sonradan derneğe katılan üyelerin üyeliği kazanmaları derneğe katılma sözleşmesinin kurulması ile olur.
Üyelik sözleşmesinin kurulması taraf iradelerine dayandığı için, dernek üyeliği, ilgili kişinin iradesi dışında kazanılamaz. Aynı ilke dernek açısından da geçerlidir. Dolayısıyla dernek, kural olarak, üyelik şartlarını gerçekleştirerek başvuruda bulunan kişilerin üyelik başvurusunu kabul edip etmemekte özgürdür.
Derneğe üye olma hakkı kişiye sıkı surette bağlı bir haktır. Bu sebeple, hakkın kullanılmasında karar verme yetkisinin temsilciye bırakılması söz konusu olamaz.
Kanuni ve özel şartlara sahip bulunmak, her gerçek ve tüzel kişiye hiçbir formaliteye tabi olmaksızın herhangi bir derneğe üye olma yetkisi vermez. Bu olsa olsa o kişiye, derneğe karşı üye olarak alınması konusunda istemde bulunma yetkisi verir.
Zira hiçbir dernek üye kabul etmeye zorlanamaz (MK. m.63).15 Derneğe üye olmak isteyen kişi derneğe yazılı olarak başvuru yapmalıdır. Bu kişinin üyelik başvurusu MK.m.64/2’ye göre yönetim kurulunca en fazla otuz gün içinde karara bağlanmalıdır.
Yönetim kurulunun üyeliği ret hususundaki kararına karşı genel kurula itiraz edilebilir. Zira Medeni Kanunun 80 nci maddesi genel kurulu üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hakkında son kararı vermekle yetkili kılmıştır.
Ayrıca genel kurulun bu kararına karşı da dava açmak mümkündür. Böylece üye olmayan kişiler de genel kurul kararının iptali davası açabilmektedir.
Buna karşılık karar üyeliğe kabul yönünde ise, kişi üye sıfatını kazanmış olur ve bu amaçla tutulacak deftere kaydedilir (MK. m.64/2). O andan itibaren üyeler için öngörülmüş haklardan istifade hakkını kazanır ve yükümlülüklere uymak zorunda kalır.
V- ÜYELİKTEN DOĞAN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER
A) ÜYELİKTEN DOĞAN HAKLAR
Kişiler herhangi bir derneğe üye olmakla çokluğa dayanan bir birlik içine girmiş olurlar. Bu birlik çoğunlukla yönetildiğine göre, üyelerin bu çoğunluğa karşı korunmaları gerekir bu sebepledir ki kanun koyucu, üyeleri korumak amacıyla onlara derneğe karşı ileri sürebilecekleri bir takım yetkiler
tanımıştır. Kanunun tanıdığı yetkilerin yanında, ayrıca dernek tüzükleriyle de üyelere daha bir takım haklar ve yetkiler tanınabilir.
Dernek üyeliği kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğundan, başka sına devir edilemez ve miras yoluyla mirasçılara geçmez.
Ancak üye, bu hakların kullanılması konusunda belirli koşullarla başkaları tarafından temsil edilebilir. Üyenin başkası tarafından temsil edilmesi tüm üyelik hakları yönünden geçerli değildir. Örneğin üyeler genel kurulda bizzat oy kullanmak zorunda olup onlar adına başkası oy kullanamaz (MK. m.69/1).
Üyelik hakları bakımından eşitlik ilkesi geçerlidir. Nitekim MK. m.68/1’e göre, “Dernek üyeleri eşit haklara sahiptirler. Dernek, üyeleri arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, din ve mezhep, aile, zümre ve sınıf farkı gözetemez; eşitliği bozan veya bazı üyelere bu sebeplerle ayrıcalık tanıyan uygulamalar yapamaz”.
Üyelerin bu hakları, doktrinde “katılma hakları”, “yararlanma hakları” ve “koruma hakları” diye bir ayrıma tabi tutularak ele alınmaktadır.
- Katılma Hakları
Katılma hakları üyeye, derneğin iradesinin oluşmasına, organizasyonuna ve yönetimine etkili bir şekilde katılma imkânı sağlar. Medeni Kanun m.68/2 her üyenin deneğin faaliyetlerine ve yönetimine katılma hakkına sahip olduğunu açık hükme bağlamaktadır.
Oy Hakkı Her üyenin dernek toplantılarına özellikle genel kurula katılarak, burada görüşlerini bildirme ve oy kullanma hakkı vardır. Her üyenin sadece bir oy hakkı vardır (MK. m.69/1). Her üyenin bir oya sahip olduğuna ilişkin hüküm emredicidir. Dernek tüzüğünde bunun aksine bir kayıt bulunamaz.
Üye oyunu temsilci aracılığıyla kullanamaz bizzat kullanması gerekir (MK. m.69/1) Onursal üyelerin oy hakkı yoktur (MK.m.69/2). Üye tüzel kişi adına yönetim kurulu başkanı veya temsille görevlendirilen kişi oy kullanır. Bu kişinin başkanlık veya temsil görevi sona erdiğinde tüzel kişi adına oy kullanacak kişi yeniden belirlenir (Dernekler K. m.6). Her üyenin oy kullanabileceğinin kanun da belirtilmiş bir istisnası vardır.
Medeni Kanunun 82 nci maddesine göre, “ Hiçbir dernek üyesi dernek ile kendisi, eşi, üstsoyu ve altsoyu arasındaki bir hukuki işlem veya uyuşmazlık konusunda alınması gereken kararlarda oy kullanamaz.”
- Genel Kurulu Toplantıya Davet Ettirme Hakkı
Genel kurul, yönetim ve denetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı başvurusu üzerine, yönetim kurulunca olağanüstü toplantıya çağrılır.
Yönetim Kurulu, genel kurulu toplantıya çağırmazsa, üyelerden birinin başvurusu üzerine, sulh hâkimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir (MK. m.75/1-2)
- Genel Kurulda Gündeme Ek Madde Koydurma Hakkı
Genel kurul toplantısında yalnız gündemde yer alan maddeler görüşülür. Ancak, toplantıda hazır bulunan üyelerin en az onda biri tarafından görüşülmesi yazılı olarak istenen konuların gündeme alınması zorunludur (MK.m.79/2)
2- Yararlanma Hakları
Yararlanma hakları, üyenin derneğin tesislerinden ve faaliyetlerinden yararlanmasını sağlayan haklardır. Kural, dernek tesislerinin ve faaliyetlerinin tüm üyelerin yararlanmasına açık olmasıdır. Bu, derneğin, üyelerine eşit davranma ilkesinin bir sonucudur.Buradaki eşitlik mutlak olarak algılanmamalıdır. Dolayısıyla, yararlanma haklarının düzenlenmesinde objektif nitelikte sebeplere dayanarak üyeler açısından farklı esasların belirlenmesi mümkündür.
3- Koruma Hakları
Koruma hakları, üyeyi üyelik ilişkisinden kaynaklanan durumunun korunmasına ve dernek faaliyetlerinin kanun ve tüzükte yer alan esaslara uymasını sağlamaya yönelik haklardır.27
a) Derneğin Amacını Koruma Hakkı
Bu hak, üyelerce derneğin amacının değiştirilmesi halinde önem arz eder.
Amacın değişmesi halinde üyenin derneğe katılma sebebi ortadan kalkar. Bu yüzden üyenin amacın değişmemesini isteme hakkı vardır. Amacın değişmesine karşı olan üye, derhal dernekten çıkabileceği gibi, çekilmeyip, derneğin amacını değiştirme kararına karşı mahkemede itiraz edebilir (MK m.83).28
b) Şikâyet Hakkı
Dernek organlarının faaliyetlerine karşı her üye genel kurula şikâyette bulunabilir (MK m.80, 83/2).
c) Çıkma Hakkı
Her üye dernekten çıkma(istifa) hakkına sahiptir. Nitekim AY. m.33/3’e göre, “Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz”. Bir üyenin hiç dernekten çıkamayacağı ya da belirli bir süre çıkamayacağı konusunda dernek tüzüğüne konulan kural ya da yapılan özel anlaşma geçersizdir.
Zira dernek üyesinin dilediği zaman dernekten çıkabileceğine ilişkin düzenlemeler emredici hukuk kuralları niteliğindedir.
d) İtiraz Hakkı
Medeni Kanunumuz dernek üyelerine, dernek tüzüğüne, hukukun emredici hükümlerine ve ahlaka aykırı gördükleri genel kurul kararlarına karşı itirazda bulunma hakkı tanımaktadır. Bu hak üyelerin menfaati kadar, bizzat derneğin menfaatlerinin de korunması düşüncesine dayanır.
İtiraz hakkı mahkemeye açılacak iptal davası yoluyla kullanılır. Genel kurul dışındaki diğer organların karar larına karşı geride de belirtildiği üzere genel kurula şikâyet yoluna başvurulmalıdır. Dernek kararlarına karşı yapılacak itiraz hakkı MK. m.83’e göre belli şartlara bağlanmıştır.
Sadece genel kurul kararlarına karşı dava yoluyla itiraz hakkı kullanılabilir. Diğer organların kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmeden itiraz hakkı kullanılıp iptal davası açılamaz (MK. m.83/2). - Genel kurul kararlarına itiraz eden üye toplantıya katılmasına rağmen alınan karar lehine oy kullanmamış veya toplantıya hiç katılmamış olmalıdır. - Toplantıya katılıp karar lehine oy kullanmayan üye, karar tarihinden itibaren bir ay içinde; toplantıya katılmayan üye ise bu kararı öğrendiği tarihten itibaren bir ay, her hal de karar tarihinden itibaren üç ay içinde mahkemeye başvurmalıdır.
B) ÜYELİKTEN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLER
Üyeliğin kazanılması ile birlikte üyenin belli haklara sahip olmasının yanında kanuni ve tüzükle öngörülmüş bazı yükümlülükleri de yerine getirmesi zorunludur.
1- Aidat Ödeme Yükümlülüğü
Aidat, derneğin varlığını ve faaliyetlerini sürdürebilmesi için en önemli maddi kaynaklardan birini oluşturur.MK. m.70/1, üyelerin aidat verme borcunun tüzükle düzenleneceğini öngörmüş, Dernekler K. m.4/h de üyelerin ödeyecekleri aidat miktarının tüzükle gösterilmesini zorunlu tutmuştur.
Eğer tüzükte düzenleme yoksa üyelerin, dernek amacının gerçekleşmesi ve borçlarının karşılanması için zorunlu ödentilere eşit olarak katılacakları kanunda belirtilmiştir (MK. m.70/1,c.2).
Ayrıca dernekten çıkan veya çıkarılan üye, üyelikte bulunduğu sürenin ödentisini vermek zorundadır (MK.m.70/1,c.3).Aidatın niteliği dernek tüzüğünde belirtilir. Aidat kural olarak, belirli bir miktar para olarak tayin edilirse de, para dışında herhangi bir edim de aidat olarak belirlenebilir.
Ödenti miktarının kesin bir rakam olarak belirlenmesi de şart değildir. Alt ve üst sınır belirtilerek ödentinin tayini genel kurula bırakılmış da olabilir.
Tekrar belirtmek gerekir ki onursal üyelerin aidat ödeme yükümlülükleri yoktur (MK. m.70/2).
2- Sadakat Yükümlülüğü
MK. m.71’e göre, “Üyeler dernek düzenine uymak ve derneğe sadakat göstermekle yükümlüdürler” Sadakat yükümlülüğü, derneğin amacının gerçekleşmesine katkıda bulunma, derneğin yönetimine ve faaliyetlerine katılma, derneğin amacına aykırı davranışlarda bulunmama, özellikle amacın gerçekleşmesini güçleştirici veya engelleyici davranışlardan kaçınıp derneğin işleyişine ilişkin kurallara uyma yükümlülüklerini içinde barındırır.
Bunların dışında ayrıca tüzükte belirtilmemişse sadakat borcunun kapsamı dürüstlük kuralına göre belirlenir.
3- Dernek Tüzüğünden Doğan Yükümlülükler
Dernek tüzükleri üyelere ödenti vermekten başka yükümlülükler de getirebilir. Örneğin tüzük, üyelere, dernekle aynı amacı güden başka bir derneğe girmemeleri, her yıl bir konferans vermeleri, derneğin konserlerine ve düzenleyeceği diğer etkinliklere katılmaları veya derneğin yayınladığı dergiye abone olmaları gibi yükümlülükler öngörmüş olabilir.
4- Yükümlülüklerin İhlalinin Yaptırımı
Üyelik yükümlülüklerinin özürsüz olarak yerine getirilmemesinin en başta gelen yaptırımı haklı sebeplere dayanarak üyenin dernekten çıkarılmasıdır(ihraç edilmesidir). Ayrıca kanunda ya da tüzükte öngörülmüş bulunanyaptırımlar da uygulanabilir.
Örnek olarak, genel kurul toplantısına katılmak için o yılın ödentisinin ödenmiş olması şartı tüzükte öngörülebilir veya tüzükte kınama, para cezası, üyelik haklarından geçici olarak mahrumiyete karar verilmesi veya üyenin dernekten geçici çıkarılması gibi yaptırımlar gösterilebilir.Ayrıca dernek, yükümlülüklerini yerine getirmeyen üyeye karşı genel kanun yollarına başvurabilir. Örneğin, ödentisini ödemeyen üyeye karşı ifa davası açılabilir Keza yükümlülüklerini yerine getirmeyerek derneğe bir zarar veren üyeye karşı tazminat davası da açılabilir.
VI- ÜYELİK SIFATININ SONA ERMESİ
Üyeliğin sona ermesi halleri Medeni Kanunun 65 ve 67 nci maddeleri arasında düzenlenen “kendiliğinden sona erme”, “çıkma(istifa)” ve “çıkarılma(ihraç)” halleridir.
A) KENDİLİĞİNDEN SONA ERME
Kendiliğinden sona erme halleri şunlardır:
- Üyelik için kanunda veya tüzükte aranılan niteliklerin sonradan kaybedilmesi (MK. m.65),
- Derneğin sona ermesi,
- Üyenin ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi,
- Üyeliğin tüzükte belirli bir bozucu şarta veya süreye bağlanması halinde, belirtilen bozucu şartın gerçekleşmesi veya sürenin dolması.
B) ÇIKMA (İSTİFA)
Üyelikten çıkma, üyenin derneğe yönelttiği tek taraflı irade beyanı ile üyelik ilişkisini ileriye etkili olarak sona erdirmesini ifade eder. Üyenin çıkma beyanı, bozucu yenilik doğuran hakkın kullanılması anlamını taşıyan tek taraflı bir hukuki işlemdir.
Dernekten çıkma hakkı anayasal güvenceye bağlanmıştır. Nitekim AY.m.33/2’ye göre, “Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.” Bu hak Anayasa hükmü paralelinde ayrıca Medeni Kanunda da zikredilmiştir. Nitekim MK. m.66’ya göre, “Hiç kimse, dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Her üye yazılı olarak bildirmek kaydıyla, dernekten çıkma hakkına sahiptir.”
Dernekten çıkma hakkına ilişkin hükümler emredici niteliktedir. Dolayısıy la, çıkma hakkının kullanılması dernek tüzüğünde yer verilecek hükümlerle zorlaştırılamaz. Bu tür tüzük hükümleri geçersizdir.Çıkma beyanı dernek yönetim kuruluna yöneltilir. Bozucu yenilik doğuran bir irade açıklaması olduğu için kendisinden beklenen sonucu yaratması dernek yönetiminin kabulüne bağlı değildir. İstifaya ilişkin beyanın ulaşmasıyla birlikte üyelik sıfatı sona erer.
Çıkma beyanı yenilik doğurucu hak olması sebebiyle şarta bağlanamaz ve bu beyan dernek önetimine ulaştığı andan itibaren artık geri alınamaz.
C) ÇIKARILMA (İHRAÇ)
Çıkarma, tek taraflı bir irade beyanıyla ve ileriye etkili olarak dernek tarafından üyeliğe son verilmesidir. Çıkarma da bozucu yenilik doğuran bir haktır. Dolayısıyla karşı tarafın kabulüne bağlı olmayacağı gibi şarta bağlanamaz ve bu hak kullanıldıktan sonra artık geri dönülemez.
Çıkarma kararını almaya yetkili organ dernek genel kuruludur (MK.m.80/1). Tüzükte çıkarma yetkisinin bir başka organa tanınması mümkündür.
Bu halde genel kurulun yetkisi de devam eder. Ayrıca çıkarma kararının alınması sırasında çıkarılacak üyeye savun ma hakkının tanınmış olması gerekir.
Üyelikten çıkarılma sebeplerinin kural olarak dernek tüzüğünde gösterilmesi gerekir (MK. m.67/1; Dernekler K. m.4/c). Ancak bu zorunlu değildir. Bu nedenle çıkarma sebeplerini ikili bir ayrım yaparak ele almak gerekmektedir.
1- Çıkarmanın Tüzükte Düzenlenmiş Olması Bu halde tüzükte iki türlü düzenleme söz konusu olabilir. Ya tüzükte çıkarma sebepleri belirtilmiştir ya da hiçbir sebep göstermeden üyenin dernekten çıkartılması imkânı tanınmıştır.
Sebeplerin belirtilmesinde de çıkarma sebepleri teker teker sayılmış olabileceği gibi “dernek amacına aykırı davranışı sabit olan üyeler çıkartılır” gibi daha genel bir hüküm de kabul edilmiş olabilir. Sebep göstermeden üyenin çıkarılmasının tüzükte belirlendiği ihtimalinde, “dernekten çıkarma” hususunun tüzükte düzenlenmiş olduğu kabul edilmek gerekir. Bu durumda üyenin çıkarılmasını gerektiren sebebin varlığını tespit etmek çıkarmaya yetkili organın takdirine kalmıştır.
2- Çıkarmanın Tüzükte Hiç Düzenlenmemiş Olması Medeni Kanun bu halde üyenin sadece haklı sebep varsa dernekten çıkarılabileceğini belirtmektedir (MK. m.67/3). Haklı sebep her somut olayda dürüstlük kuralına göre ayrı değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmeyi yapacak olan, çıkarma kararını vermeye yetkili olan dernek organıdır.
Dernek amacının tehlikeye sokulması, üyelikten doğan yükümlülüklerin ihlali, derneğe karşı üşmanca davranışta bulunulması, derneğin amacına taban tabana karşıt amaç güden başka bir derneğe daha üye olarak katılmış olunması, ödenti borcunu ödemekten sürekli olarak kaçınılması, genel kurul toplantılarına katılmamanın bir nevi alışkanlık haline getirilmesi, diğer üyelerle geçinilememesi ve sık olay çıkarılması ve dernekte üye olma şartlarının yitirilmesi haklı sebebe örnek olarak verilebilir.
3- Çıkarma Kararına İtiraz Hakkı Üyelikten çıkarma yetkisi dernek tüzüğüyle yönetim kuruluna veya ihtiyarı nitelik taşıyan disiplin kuruluna verilmiş olabilir. Ancak son kararı vermek genel kurula aittir (MK. m.80/1).Bu nedenle çıkarma kararı genel kurul dışındaki bir organ tarafından alınmışsa önce genel kurula itiraz edilmesi gerekir. Genel kurula itiraz edilmeden mahkemeye gidilemez (MK. m.83/2).47 Buna karşılık, karar doğrudan genel kurul tarafından verilmişse veya diğer bir organın verdiği çıkarma kararı genel kurulca onaylanmışsa, iptali için mahkemeye başvurulabilir (MK. m.83/1).48 a) Haklı Sebebe Dayanılarak Yapılan Çıkarma Kararlarına Karşı İtiraz Haklı sebeplere dayanılarak verilen çıkarma kararlarına karşı, ya “haklı bir sebebin bulunmadığı” ya da “kararın yetkili organ tarafından alınmamış olduğu” ileri sürülmek suretiyle itiraz edilebilir.
Çıkarma sebebinin haklı sebep teşkil edip etmeyeceğini hâkim takdir eder.
Tüzükteki Sebeplere Dayanan Çıkarma Kararlarına Karşı İtiraz Tüzükte belirlenmiş olan sebeplere dayanılarak verilen çıkarma kararlarına karşı, ya “çıkarma sebebi olarak belirlenmiş fiil veya durumun gerçekleşmemiş olduğu” ya da “kararın usulüne göre alınmamış olduğu” ileri sürülerek itiraz edilebilir.
Tüzükte gösterilen sebebin haklı sebep olmayacağı itirazı ileri sürülemez (MK. m.67/2). Dernek tüzüğünde sebep göstermeksizin üyenin çıkarılabileceğinin öngörülmesi halinde, üyenin itirazı, yetkili organın sebepsiz çıkarma yetkisini dürüstlük kuralına aykırı kullandığı, çıkarma kararının hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiği (MK. m.2) hususunda olacaktır. Bu halde derneğin çıkarma serbestisi dürüstlük kuralı ile sınırlı olacaktır.
D) ÜYELİK SIFATININ SONA ERMESİNİN SONUÇLARI
Üye, üyeliğinin sona ermesiyle birlikte üyelik haklarını kaybetmiş olup üyelik yükümlülüklerine de tabi olmaktan kurtulur. Ayrıca dernekten çıkan veya çıkarılan üye, dernek malvarlığında da hak iddia edemez (MK. m.68/3). Üyelik sıfatının sona ermesi ileriye dönük olduğu için, üye, üyeliğin sona ermesinden önceki borçlarından sorumludur. Nitekim Medeni Kanunumuz, dernekten çıkan veya çıkarılan üyenin, üyelikte bulunduğu sürenin ödentisini vermek zorunda olduğunu hüküm altına almıştır (MK. m.70/1,c.3).
KAYNAKÇA
Akıntürk, Turgut / Akipek, Jale G. / Ateş Karaman,
Derya: Türk Medeni Hukuku, C.1, Başlangıç
Hükümleri-Kişiler Hukuku, 7. Baskı, İstanbul 2009.
Ayan, Mehmet / Ayan, Nurşen: Kişiler Hukuku, 2.
Baskı, Konya 2007.
Dural, Mustafa / Öğüz, Tufan: Türk Özel Hukuku,
C.2, Kişiler Hukuku, 16. Baskı, İstanbul 2015.
İnan, Ali Naim: Medeni Hukuk, 2. Baskı, Ankara
2005.
Oğuzman, M. Kemal / Seliçi, Özer / Oktay
Özdemir, Saibe: Kişiler Hukuku, 10. Baskı,
İstanbul 2010.
Serozan, Rona: Medeni Hukuk, Genel BölümKişiler Hukuku, 5. Baskı, İstanbul 2014.
Zevkliler, Aydın / Havutçu, Ayşe / Gürpınar,
Damla: Medeni Hukuk(Temel Bilgiler), 6.
Baskı, Ankara 2008.
Zeytin, Zafer / Ergün, Ömer: Türk Medeni Hukuku,
2. Baskı, Antalya 2013.
DİPNOTLAR
1 Turgut Akıntürk/Jale G. Akipek/Derya Ateş
karaman, Türk Medeni Hukuku, C.1, Başlangıç
Hükümleri-Kişiler hukuku, 7. Baskı, İstanbul
2009, s. 627.
2 Mustafa Dural/Tufan Öğüz, Türk Özel Hukuku,
C.2, Kişiler Hukuku, 16. Baskı, İstanbul 2015, s.
290.
Üyelik ilişkisinin niteliği hakkında doktrindeki
görüşler hususunda bkz., M. Kemal
Oğuzman/Özer Seliçi/Saibe Oktay –Özdemir,
Kişiler hukuku, 10. Baskı, İstanbul 2010, s. 257.
3 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 256; Dural/
Öğüz, 290.
4 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 628.
5 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 628.
6 Dural/Öğüz, 291.
7 Mehmet Ayan/Nurşen Ayan, Kişiler Hukuku,
2. Baskı, Konya 2007, s. 156.
8 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 630.
9 Aydın Zevkliler/Ayşe Havutçu/Damla
Gürpınar, Medeni Hukuk(Temel Bilgiler),
6.baskı, Ankara 2008, s.213.
10 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 630; ayrıca
bkz., Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 258-
259.
11 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 260.
12 Zafer Zeytin/Ömer Ergün, Türk Medeni
Hukuku, 2. Baskı, Antalya 2013, s. 118; Dural/
Öğüz, 293.
13 Dural/Öğüz, 292.
14 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 630.
15 Bu zorunluluğun olabileceği hususunda bkz.,
Rona Serozan, Medeni Hukuk, Genel BölümKişiler Hukuku, 5. Baskı, İstanbul 2014, s. 501;
Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 261-262;
Dural/Öğüz, 293-294.
16 Otuz gün içinde herhangi bir karar
verilmemesinin kabul anlamı taşıyıp
taşımayacağı hususunda bkz., Oğuzman/
Seliçi/Oktay-Özdemir, 262; Dural/Öğüz, 292-
293.
17 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 263.
18 Ayan/Ayan, 156.
19 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 636-637;
Zeytin/Ergün, 120.
20 Ali Naim İnan, Medeni hukuk, 2. Baskı, Ankara
2005, s. 166; Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman;
Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 263; Dural/
Öğüz, 306; 2. HD. 13.12.1995, E.1995/12889
K.1995/13636 (www.kararara.com).
21 Zevkliler/Havutçu/Gürpınar, 216.
22 Bu sebepler dışında ayrımcılık yapma veya
ayrıcalık tanımanın kanun çerçevesinde
izinli sayılması gerekliliği hususunda bkz.,
Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 263-264.
23 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 264.
24 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 264.
25 Ayrıntılı bilgi için bkz., Oğuzman/Seliçi/
Oktay-Özdemir, 265.
26 Dural/Öğüz, 307.
27 Dural/Öğüz, 307-308.
28 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 264; Dural/
Öğüz, 308.
29 Zevkliler/Havutçu/Gürpınar, 214.
30 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 639;
Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 267.
31 Ayrıntılı bilgi için bkz., Oğuzman/Seliçi/
Oktay-Özdemir, 267-271; Akıntürk/Akipek/
Ateş-Karaman, 639-640.
32 Dural/Öğüz, 308; Oğuzman/Seliçi/OktayÖzdemir, 272.
33 Dural/Öğüz, 308.
34 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 272.
35 Dural/Öğüz, 309.
36 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 271; Dural/
Öğüz, 309.
37 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 642.
38 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 643.
39 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 273.
40 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 273.
41 Dural/Öğüz, 298-299.
42 Dural/Öğüz, 299; Oğuzman/Seliçi/OktayÖzdemir, 275; Akıntürk/Akipek/AteşKaraman, 632.
43 Ayan/Ayan, 159; Akıntürk/Akipek/AteşKaraman, 632.
44 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 276; Dural/
Öğüz, 301.
45 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 276-277.
46 Oğuzman / Seliçi / Oktay-Özdemir, 277;
Akıntürk / Akipek / Ateş-Karaman, 634.
47 2.HD. 05.12.1975, E.1975/9024 K.1975/9260
(www.kararara.com).
48 Ayan/Ayan, 159.
49 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 634.
50 Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, 278.
51 Akıntürk/Akipek/Ateş-Karaman, 635.
52 Dural/Öğüz, 303; Oğuzman/Seliçi/OktayÖzdemir, 279.