Madencilikte uzay teknolojisi: NASA sensörü kritik mineralleri arıyor
Madencilikte uzay teknolojisi: NASA sensörü kritik mineralleri arıyor
ABD Jeolojik Araştırma Kurumu (USGS) ve NASA iş birliğiyle yürütülen proje, madencilik sektöründe oyunun kurallarını değiştirmeye hazırlanıyor. Yüksek irtifa uçaklarına yerleştirilen yeni nesil AVIRIS-5 sensörleri, 60 bin fit yükseklikten yeryüzünü tarayarak lityum başta olmak üzere kritik minerallerin ‘spektral parmak izlerini’ tespit ediyor.
Küresel tedarik zincirlerinde stratejik öneme sahip olan nadir toprak elementleri ve kritik minerallere erişim, ülkelerin ulusal güvenlik ajandalarının ilk sırasında yer alıyor. ABD tarihinin en kapsamlı hava araştırma kampanyası olan GEMx (Jeolojik Yer Haritalama Deneyi) projesi, NASA'nın gelişmiş sensör teknolojilerini kullanarak yeraltı kaynaklarını gökyüzünden haritalandırmayı hedefliyor.NASA'nın ER-2 araştırma uçaklarının burnuna yerleştirilen mikrodalga fırın büyüklüğündeki AVIRIS-5 (Airborne Visible/Infrared Imaging Spectrometer-5) sensörü, güneş ışığının yansımasını analiz ederek minerallerin kimyasal yapılarını çözümlüyor.UZAY GÖREVLERİNDEN MADEN SAHALARINABu teknolojinin kökeni, NASA Jet İtki Laboratuvarı'nın (JPL) 1970'lerdeki çalışmalarına dayanıyor. Görüntüleme spektrometreleri, on yıllardır Merkür’den Plüton’a kadar güneş sistemindeki gök cisimlerini inceledi. Mars’ın kabuk yapısından Titan’ın göllerine, hatta Ay’da suyun keşfine kadar birçok kritik görevde kullanılan bu teknoloji, şimdi Dünya’nın ekonomik kaynaklarını tespit etmek için kullanılıyor.NASA JPL Kıdemli Araştırma Bilimcisi Robert Green, Ay’da yürütülen ‘yerinde kaynak arama’ çalışmalarında elde edilen verilerin, Dünya üzerindeki araştırmalara da ışık tuttuğunu belirtiyor.SİYAH SİLİKON TEKNOLOJİSİYLE HASSAS ÖLÇÜMAVIRIS-5, seleflerine göre iki kat daha hassas uzamsal çözünürlüğe sahip. 30 santimetreden 10 metreye kadar değişen alanları çözümleyebilen cihazın kalbinde, ışığın klasik özelliklerini modern malzeme bilimiyle birleştiren JPL Mikrocihazlar Laboratuvarı teknolojisi yatıyor.Mühendisler, performansı artırmak için şimdiye kadar üretilmiş en koyu maddelerden biri olan ‘siyah silikon’ kullanıyor. Nano ölçekli iğnelerden oluşan bu yapı, başıboş ışığı hapsederek numunenin spektral analizinin bozulmasını engelliyor.ATIKLARDAN EKONOMİ YARATMAKProje kapsamında Nevada ve Kaliforniya başta olmak üzere Batı Amerika üzerinde 200 saatten fazla uçuş gerçekleştirildi ve 950 bin kilometrekarelik alan tarandı. Çalışmanın en heyecan verici ekonomik sonuçlarından biri, terk edilmiş bir madenin atıklarında hektorit adı verilen lityum içerikli kilin tespit edilmesi oldu.NASA JPL Dünya Sistemleri Bilimcisi Dana Chadwick, projenin sadece yeni kaynak bulmakla kalmayıp, eski maden sahalarındaki atıkların yeniden ekonomiye kazandırılmasını hedeflediğini vurguladı. Chadwick, "Bu teknolojiyle asitli maden sularının tespiti, orman yangını riskleri ve su kaynaklarının yönetimi gibi çok çeşitli alanlarda veri sağlıyoruz. Kritik mineraller sadece bir başlangıç" değerlendirmesinde bulundu.STRATEJİK TEDARİK GÜVENLİĞİLityum, USGS tarafından ulusal güvenlik ve ekonomi için ‘kritik’ olarak sınıflandırılan 50 mineralden biri. Tedarik zincirinde aksama riski bulunan bu minerallerin yerli kaynaklardan temini, özellikle elektrikli araç ve batarya teknolojileri için hayati önem taşıyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.