Hubble, Güneş sisteminin 40 katı büyüklüğünde dev yapıyı görüntüledi

Gündem 23.12.2025 - 18:28, Güncelleme: 23.12.2025 - 18:28 55 kez okundu.
 

Hubble, Güneş sisteminin 40 katı büyüklüğünde dev yapıyı görüntüledi

NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu, uzay araştırmalarında yeni bir dönüm noktasına imza atarak, bugüne kadar gözlemlenen en büyük protoplaneter (öngezegen) diski görüntüledi. "Drakula'nın Chivito'su" olarak adlandırılan bu devasa yapı, gezegenlerin kaotik oluşum süreçlerine dair benzersiz veriler sunuyor.
Gökbilimciler, Hubble Uzay Teleskobu'nu kullanarak, Dünya'dan yaklaşık 1.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan genç bir yıldızın etrafındaki devasa gaz ve toz bulutunu mercek altına aldı. ‘IRAS 23077+6707’ olarak kataloglanan bu sistem, yaklaşık 400 milyar mil uzunluğundaki çapıyla Güneş sistemimizin 40 katı büyüklüğünde. Bu devasa boyut, yapının kuyruklu yıldızların bulunduğu Kuiper Kuşağı'nın çok ötesine uzandığını gösteriyor. Bilim dünyasında heyecan yaratan bu keşif, sadece büyüklüğüyle değil, yapısındaki sıra dışı detaylarla da dikkat çekiyor. Astrophysical Journal'da yayımlanan bulgular, gezegenlerin aşırı ortamlarda nasıl oluştuğuna dair yerleşik teorileri test etme imkanı sunuyor. BEKLENMEDİK KAOS VE ASİMETRİK YAPIHubble'ın görünür ışıkta elde ettiği veriler, diskin beklenmedik derecede kaotik ve türbülanslı bir yapıya sahip olduğunu ortaya koydu. Gökbilimciler, diskin üst ve alt kısımlarından uzayan malzeme parçalarının, benzer sistemlerde görülenden çok daha uzağa yayıldığını tespit etti. Daha da ilginç olanı, bu uzun filamentlerin diskin sadece bir tarafında görülmesi ve diğer tarafın keskin bir kenara sahip olmasıydı. Harvard & Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden (CfA) baş yazar Kristina Monsch, elde edilen görüntülerin detay seviyesinin protoplaneter disk çalışmalarında nadir görülen bir durum olduğunu belirtti. Monsch, "Bu yeni Hubble görüntüleri, gezegen oluşum bölgelerinin beklediğimizden çok daha aktif ve kaotik olabileceğini kanıtlıyor" dedi. NEDEN 'DRAKULA'NIN SANDVİÇİ'?Sisteme verilen ‘Drakula'nın Chivito'su’ lakabı, araştırmacıların kökenlerine ve diskin şekline eğlenceli bir atıfta bulunuyor. Araştırmacılardan birinin Transilvanyalı (Drakula), diğerinin ise ulusal yemeği ‘chivito’ (bir tür sandviç) olan Uruguaylı olması bu ismin verilmesinde etkili oldu. Kenardan bakıldığında, ortasında koyu bir şerit bulunan ve alt-üst kısımlarında parlayan toz katmanlarıyla çevrili olan disk, adeta bir hamburgeri andırıyor. GEZEGEN OLUŞUMU İÇİN YENİ BİR LABORATUVARCfA gökbilimcisi ve çalışmanın ortak yazarı Joshua Bennett Lovell, diskin asimetrik yapısı karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediklerini belirterek, "Hubble, bize gezegenleri oluşturan kaotik süreçlere en ön sıradan bakma fırsatı verdi. Bu süreçleri henüz tam olarak anlamasak da, artık tamamen yeni bir perspektifle inceleyebiliriz" ifadelerini kullandı. IRAS 23077+6707'nin kütlesinin Jüpiter'in 10 ila 30 katı olduğu tahmin ediliyor. Bu yoğunluk, sistemin birden fazla gaz devi gezegen oluşturabilecek kapasitede olduğunu gösteriyor. Erken güneş sistemimizin büyütülmüş bir versiyonu olarak nitelendirilen bu yapı, gezegenlerin zaman içinde ve farklı ortamlarda nasıl evrimleştiğini anlamak için bilim insanlarına eşsiz bir laboratuvar ortamı sunuyor.
NASA’nın Hubble Uzay Teleskobu, uzay araştırmalarında yeni bir dönüm noktasına imza atarak, bugüne kadar gözlemlenen en büyük protoplaneter (öngezegen) diski görüntüledi. "Drakula'nın Chivito'su" olarak adlandırılan bu devasa yapı, gezegenlerin kaotik oluşum süreçlerine dair benzersiz veriler sunuyor.

Gökbilimciler, Hubble Uzay Teleskobu'nu kullanarak, Dünya'dan yaklaşık 1.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan genç bir yıldızın etrafındaki devasa gaz ve toz bulutunu mercek altına aldı. ‘IRAS 23077+6707’ olarak kataloglanan bu sistem, yaklaşık 400 milyar mil uzunluğundaki çapıyla Güneş sistemimizin 40 katı büyüklüğünde. Bu devasa boyut, yapının kuyruklu yıldızların bulunduğu Kuiper Kuşağı'nın çok ötesine uzandığını gösteriyor. Bilim dünyasında heyecan yaratan bu keşif, sadece büyüklüğüyle değil, yapısındaki sıra dışı detaylarla da dikkat çekiyor. Astrophysical Journal'da yayımlanan bulgular, gezegenlerin aşırı ortamlarda nasıl oluştuğuna dair yerleşik teorileri test etme imkanı sunuyor. BEKLENMEDİK KAOS VE ASİMETRİK YAPIHubble'ın görünür ışıkta elde ettiği veriler, diskin beklenmedik derecede kaotik ve türbülanslı bir yapıya sahip olduğunu ortaya koydu. Gökbilimciler, diskin üst ve alt kısımlarından uzayan malzeme parçalarının, benzer sistemlerde görülenden çok daha uzağa yayıldığını tespit etti. Daha da ilginç olanı, bu uzun filamentlerin diskin sadece bir tarafında görülmesi ve diğer tarafın keskin bir kenara sahip olmasıydı. Harvard & Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden (CfA) baş yazar Kristina Monsch, elde edilen görüntülerin detay seviyesinin protoplaneter disk çalışmalarında nadir görülen bir durum olduğunu belirtti. Monsch, "Bu yeni Hubble görüntüleri, gezegen oluşum bölgelerinin beklediğimizden çok daha aktif ve kaotik olabileceğini kanıtlıyor" dedi. NEDEN 'DRAKULA'NIN SANDVİÇİ'?Sisteme verilen ‘Drakula'nın Chivito'su’ lakabı, araştırmacıların kökenlerine ve diskin şekline eğlenceli bir atıfta bulunuyor. Araştırmacılardan birinin Transilvanyalı (Drakula), diğerinin ise ulusal yemeği ‘chivito’ (bir tür sandviç) olan Uruguaylı olması bu ismin verilmesinde etkili oldu. Kenardan bakıldığında, ortasında koyu bir şerit bulunan ve alt-üst kısımlarında parlayan toz katmanlarıyla çevrili olan disk, adeta bir hamburgeri andırıyor. GEZEGEN OLUŞUMU İÇİN YENİ BİR LABORATUVARCfA gökbilimcisi ve çalışmanın ortak yazarı Joshua Bennett Lovell, diskin asimetrik yapısı karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediklerini belirterek, "Hubble, bize gezegenleri oluşturan kaotik süreçlere en ön sıradan bakma fırsatı verdi. Bu süreçleri henüz tam olarak anlamasak da, artık tamamen yeni bir perspektifle inceleyebiliriz" ifadelerini kullandı. IRAS 23077+6707'nin kütlesinin Jüpiter'in 10 ila 30 katı olduğu tahmin ediliyor. Bu yoğunluk, sistemin birden fazla gaz devi gezegen oluşturabilecek kapasitede olduğunu gösteriyor. Erken güneş sistemimizin büyütülmüş bir versiyonu olarak nitelendirilen bu yapı, gezegenlerin zaman içinde ve farklı ortamlarda nasıl evrimleştiğini anlamak için bilim insanlarına eşsiz bir laboratuvar ortamı sunuyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adliyehaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.