Fed faiz kararı ne oldu, açıklandı mı? Aralık 2025 Fed toplantısı sonrası yeni faiz indirimi!

ABD Merkez Bankası (Fed), Aralık 2025 toplantısı sonrası beklenen faiz kararı için açıklamayı yaptı. Fed faiz kararı ile politika faizi 25 baz puan düşürülerek yüzde 3,50–3,75 aralığına çekildi. Küresel piyasaların merakla beklediği Fed kararı, enflasyon ve büyüme verilerinin ardından para politikasında gevşeme sürecinin devam ettiğini gösterdi.

Fed’in faiz indirimi kararıyla birlikte ABD ekonomisinin 2026’ya daha düşük borçlanma maliyetleriyle gireceği öngörülüyor. Piyasalar, yeni Fed toplantısı sonrası 2026 yılında da temkinli de olsa kademeli faiz indirimlerinin sürebileceğini fiyatlıyor. Özellikle Mayıs ayında Powell'ın koltuğunu bırakması sonrası gelecek yeni Fed Başkanı'nın güvercin olacağı beklentisinin artması faiz indirimi konusunda güçlü mesajlar veriyor.FED FAİZ KARARI NE OLDU, AÇIKLANDI MI?Aralık 2025 Fed toplantısı sona erdi ve Fed faiz kararı resmen açıklandı. Fed, politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 3,50–3,75 aralığına çekti. Jerome Powell başkanlığındaki Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), kararı oy çokluğuyla aldı. Piyasalar, karar öncesinde bu adımı yüzde 86 olasılıkla fiyatlamıştı.Fed’in faiz indirimi kararı, 2025 yılı genelinde süregelen “temkinli yumuşama” eğiliminin son halkası oldu. Eylül ve Ekim toplantılarında da kademeli indirim yapan Fed, böylece yıl genelinde toplam 75 baz puanlık gevşeme adımı attı.FAİZ KARARI SONRASI 2026 ÖNGÖRÜLERİ BELLİ OLDUFed, 2026 ve sonrası için yayımladığı projeksiyonlarda politika yapıcılar arasında uygun faiz yolu konusunda geniş bir görüş ayrılığı bulunduğunu bildirdi. Yeni tahminlerde enflasyon ve işsizlik oranı sınırlı değişim gösterirken, 2026’dan itibaren kademeli faiz indirimleri öngörülüyor.Fed’in son toplantı metninde yer alan tahminlere göre, politika yapıcılar 2026 sonunda işsizlik oranını yüzde 4,4 olarak öngörüyor. Bu oran, eylül ayındaki projeksiyonla aynı seviyede kaldı. Enflasyon tarafında ise daha ılımlı bir tablo dikkat çekti. Tüketici harcamaları fiyat endeksi (TÜFE) enflasyonu 2026 sonunda yüzde 2,4 olarak tahmin edilirken, eylül projeksiyonlarında bu oran yüzde 2,6 seviyesindeydi.ÇEKİRDEK ENFLASYONDA SINIRLI GERİLEMEFed üyeleri çekirdek enflasyonu 2026 için yüzde 2,5 olarak öngörüyor. Bu oran eylülde yüzde 2,6 seviyesindeydi. Enflasyondaki bu kademeli yavaşlama, para politikasında gevşeme yönündeki beklentileri destekliyor.BÜYÜME TAHMİNLERİ YÜKSELDİFed politika yapıcıları, 2026 yılı için büyüme oranını yüzde 2,3 olarak tahmin etti. Bu rakam, eylül dönemi tahmininin (yüzde 1,8) üzerinde. Uzun vadeli büyüme beklentisi ise yüzde 1,8 seviyesinde sabit tutuldu. Tahminler, ABD ekonomisinin 2026’ya kadar yumuşak iniş sürecini sürdürmesi yönündeki beklentileri güçlendiriyor.2026 VE 2027’DE KADEMELİ FAİZ İNDİRİMİProjeksiyonlara göre Fed, 2026’da 25 baz puanlık, 2027’de ise bir 25 baz puanlık ek faiz indirimi öngörüyor. Bu tablo, Fed’in sıkı para politikasını kademeli olarak gevşetmeyi planladığını ortaya koyuyor. Ancak metinde, 2026 ve sonrası için “uygun faiz yolu konusunda politika yapıcılar arasında geniş bir farklılık” bulunduğu da özellikle vurgulandı.FED KARARI GELİŞMEKTE OLAN PİYASALARA YARAYABİLİRAnalistler, Fed’in faiz indirimi adımlarının devam etmesi halinde küresel risk iştahınının artabileceği özellikle gelişmekte olan ülke para birimlerine olan talebin nispeten artabileceği yönünde görüş bildirdi. TRUMP’TAN FED MESAJI: 50 BAZ PUAN İSTİYORUMABD Başkanı Trump Aralık 2025 toplantısı için dillendirdiği 50 baz puanlık indirim ihtimali gerçekleşmedi. 2026’da Mayıs ayında değişmesi beklenen Fed başkanlığı için daha “güvercin” bir ismin atanabileceği beklentileri ise giderek güçleniyor. Şimdiye kadar ki en olası aday Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett olarak öne çıkıyor. FED TOPLANTISI SONRASI YENİ DÖNEMFed toplantısı sonrası açıklanan karar metninde, bankanın “veri odaklı” yaklaşımı sürdüreceği ve enflasyonun hedefe kalıcı biçimde yaklaşmadan hızlı indirimlerden kaçınılacağı sinyali dikkat çekti. Fed’in 2026 yılına daha düşük faiz ortamıyla girmesi, ABD’de konut kredileri, tüketici harcamaları ve sanayi yatırımlarında toparlanmayı destekleyebilir.Küresel piyasalar için ise bu karar, para politikası gevşeme döngüsünün bir sonraki aşamasına geçiş olarak değerlendiriliyor.