Çin rekabet gücünü artırıyor: Almanya ikinci şok ile karşı karşıya

Çin mallarının Avrupa Birliği pazarında daha yüksek tarifelerle karşılaşması beklenirken, bu durumun Çin’in AB’ye ihracat büyümesini aşağı çekmesi öngörülüyor. Analizlere göre, ihracat artış hızının 2025 için tahmin edilen yüzde 8’in üzerindeki seviyelerden önümüzdeki yıllarda yüzde 5 civarına gerilemesi bekleniyor.

Nomura tarafından yapılan değerlendirmede, Çin’in özellikle yüksek teknolojili makine ve ekipman sektöründe hızla rekabet gücü kazandığına dikkat çekildi. Bu gelişmenin Avrupa sanayisi üzerindeki etkisinin giderek daha belirgin hale geleceği belirtilirken, en büyük etkiyi ise Almanya’nın hissedeceği ifade edildi.Nomura ekonomistleri Harrington Zhang ve Ting Lu, Brüksel’in Pekin’i hedef alan önlemlerle yabancı yatırımları sınırlamak amacıyla yasal çerçevesini giderek sıkılaştırdığına işaret etti. Ekonomistlere göre bu adımlar, Çin-AB ticaret ilişkilerinde yeni bir döneme işaret ediyor.ALMANYA İÇİN “İKİNCİ ÇİN ŞOKU” UYARISIAnalizde, Çin’in yüksek katma değerli sanayi ürünlerinde Avrupa pazarında hızla pay kazanmasının Almanya açısından “ikinci Çin şoku” anlamına gelebileceği vurgulandı. Özellikle makine ve ekipman gibi Almanya’nın geleneksel olarak güçlü olduğu alanlarda artan rekabetin, ülkenin sanayi performansı üzerinde baskı yaratabileceği belirtildi.AB ŞİRKETLERİ ÇİN’DE BASKI ALTINDAÖte yandan Çin’de faaliyet gösteren Avrupa Birliği şirketlerinin de giderek zorlanan bir ortamla karşı karşıya kaldığı ifade edildi. Artan yerel rekabet nedeniyle AB şirketlerinin yatırımlarını genişletme konusunda teşviklerini kaybettiği ve kârlılık baskısının arttığı kaydedildi.YENİ YATIRIMLAR VE SANAYİLEŞME ENDİŞESİNomura değerlendirmesinde, Çin’in Avrupa’daki yeni saha yatırımlarının yerel şirketlerin büyüme beklentilerini olumsuz etkileyebileceği ve Avrupa’nın kendi yeniden sanayileşme sürecini zayıflatabileceği uyarısı da yer aldı. Bu gelişmelerin, Brüksel’de önemli ölçüde lobi muhalefetiyle karşılaşmasının beklendiği ifade edildi.Analistler, ticaret politikalarında atılacak yeni adımların hem Çin’in AB’ye ihracat görünümünü hem de Avrupa sanayisinin rekabet gücünü belirleyecek temel faktörlerden biri olacağını vurguluyor.