Gazetecilere konuşan Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin nükleer enerji stratejisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Middle East Eye’in haberine göre Bayraktar, Baykar'ın sadece savunma sanayinde değil, enerji teknolojilerinde de yerli çözümler üretme hedefi doğrultusunda SMR teknolojisi üzerine çalıştığını doğruladı. 100 BİN HANEYE ELEKTRİKBayraktar’ın açıklamasına göre, Baykar tarafından geliştirilen 40 megavatlık SMR ünitesi, tek başına 100 binden fazla hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olacak. Bakan Bayraktar, nükleer enerji alanını düzenleyen kapsamlı bir yasa tasarısının hazırlandığını da duyurdu. Yeni düzenleme ile gerekli teknik ve güvenlik kriterlerini sağlayan özel sektör firmalarına, yerli SMR prototipleri geliştirme ve kurma izni verilecek. Bakanlık, nükleer Ar-Ge yatırımlarını teşvik etmek için çeşitli destek mekanizmalarını devreye sokmayı planlıyor. Türkiye'nin 2050 vizyonu, 12 büyük ölçekli nükleer reaktörün yanı sıra, toplam 5 bin megavatlık SMR kapasitesine ulaşmayı hedefliyor. STRATEJİK BİR ZORUNLULUKBaykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, geçtiğimiz Eylül ayında yaptığı bir konuşmada nükleer enerjinin önemine dikkat çekmişti. Bayraktar, "Türkiye bu alanda henüz hak ettiği düzeyde değil. Kendi nükleer kapasitemizi oluşturmak ve bu teknolojiyi bağımsız şekilde geliştirmek zorundayız. Bu, Türkiye için stratejik bir zorunluluktur" ifadelerini kullanmıştı. TORYUM VE DANİMARKA TEMASIBakanlık, dünyada henüz gelişme aşamasında olan farklı SMR teknolojilerini de yakından takip ediyor. Bu kapsamda, toryum yakıtlı otonom reaktörler üzerinde çalışan Danimarka merkezli "Copenhagen Atomics" şirketine bir teknik heyet gönderildiği belirtildi. Türkiye’nin zengin toryum rezervlerine sahip olması, bu teknolojiyi stratejik açıdan önemli kılıyor. SMR (KÜÇÜK MODÜLER REAKTÖR) NEDİR?Dünyada geleceğin nükleer teknolojisi olarak kabul edilen Küçük Modüler Reaktörler (SMR), geleneksel santrallere kıyasla sunduğu avantajlarla dikkat çekiyor. Fabrika ortamında üretilip kurulum sahasına modüller halinde taşınabilen bu sistemler, inşaat sürelerini ciddi oranda kısaltırken, dev santrallere nazaran daha düşük ilk yatırım maliyeti gerektiriyor. İnsan müdahalesine ihtiyaç duymadan kendini soğutabilen pasif güvenlik sistemlerine sahip olan SMR'ler, ihtiyaca göre birden fazla ünitenin entegre edilebilmesi sayesinde şehir şebekeleri ve sanayi bölgeleri için esnek ve güvenli bir enerji çözümü sunuyor.